Ravza Gülüm
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Şeytanın Kalbe Girmek İçin Kullandığı Yollar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Miss-Yigido
Admin
Miss-Yigido


Mesaj Sayısı : 431
Kayıt tarihi : 02/11/09
Yaş : 31
Nerden : HoLLanda / Zaandam

Şeytanın Kalbe Girmek İçin Kullandığı Yollar Empty
MesajKonu: Şeytanın Kalbe Girmek İçin Kullandığı Yollar   Şeytanın Kalbe Girmek İçin Kullandığı Yollar I_icon_minitimeC.tesi Kas. 07, 2009 9:55 pm

Şeytanın kaleye benzettiğimiz kalbe girmek için kullanacağı yollar ve sızma yerleri kulun bir takım sıfatlarıdır. Bunlar çoktur. Bazıları şunlardır:

1 — Öfke ve azgın istek.

Öfke, aklı ürkütüp kaçıran bir canavardır, akıl zayıflayınca şeytanın ordusu hücuma geçer. insan öfkelendikçe, çocuğun topla oynadığı gibi şeytan onunla oynar.

Anlatıldığına göre Allah'ın velilerinden biri İblise «ademoğlunun nasıl yendiğini bana söyle» der. Şeytan da «öfke ve azgın arzuları kabardığı zaman onu ele alırım» diye cevab verir.

2 — Kıskançlık ve ihtiras.

İnsan bir şeye karşı ihtiras bağlayınca ihtirası, gözünü kör ve kulağını sağır eder. Böyle olunca da şeytana aradığı fırsat verilmiş olur. Aslında kötü ve çirkin de olsa, arzusuna vardıran her vasıta,muhterisin gözüne güzel gelir.

Rivayete göre Hz. Nuh (A.S.) Allah'ın emrine uyarak her canlı türünden birer çift alarak gemiye bindiği zaman tanımadığı bir ihtiyarın geminin bir köşesine sindiğini görür, ona «gemiye niye girdin» diye sorar. İhtiyar «adamlarının kalblerine sızmak için girdim, öylece kalbleri benim elimde kalırken senin yanında sadece vücudları kalacak» diye cevap verir.

Bu cevap üzerine ihtiyarın kimliğini teşhiste gecikmeyen Hz. Nuh, «defol buradan,, ey Allah'ın düşmanı, sen mel'un şeytandan başkası değilsin» diye onu kovmak ister.

Bu sırada İblis, Hz. Nuh'a «ben insanları beş şey vasıtası ile helâke sürüklerim, şimdi üçünü sana anlatacağım. Fakat geri kalan ikisini söylemem» der.

O anda ulu Allah Hz. Nuh'a «sana ikisini söylesin, geriye kalan üç tanesi mühim değil» diye vahiy gönderir. Bunun üzerine Hz. Nuh şeytana «ikisini söyle yeter» der. Şeytan Hz. Nuh'a şu karşılığı verir, «o ikisi öyle vasıtalardır ki, beni hiç yalancı çıkarmamışlardır, hiç bir zaman beni hedefimden geri bırakmamışlardır, insanları bunlar sayesinde mahvederim. Bunlar ihtiras ve kıskançlıktır. Kıskançlık yüzünden ben kendim lânetlenerek kovuldum. İhtirasa gelince, bir ağacın meyvası dışında cennetteki her şey Adem'e mubah kılınmıştı, ihtirasını alevlendirerek onu yasak ağacın meyvasından yemeye iknâ ettim.»

3 — Oburluktur.

İsterse yenen yemek sırf helâl olsun. Çünkü oburluk nefsin aşı-rı isteklerini güçlendirir, aşırı arzular da şeytanın silahlarıdır.

Rivayete göre bir gün İblis Hz. Yahya'ya (A.S.) görünür, elinde çe-şitli maddelerden yapılmış bir yular tomarı vardır. Hz. Yahya «bu yular-lar nedir» diye sorar. Şeytan «bunlar insanları yakalamaya yarayan çeşit çeşit arzulardır» diye cevap verir.

Hz. Yahya şeytana «içlerinde bana ait olanı var mı» diye sorar Şeytan der ki, «galiba bir keresinde karnını tıka-basa doyurmuştun da seni böylelikle namazdan ve zikirden alakoymuştuk» Hz. Yahya «başka bir şey var mı» diye sorar. Şeytan «hayır» der.

Bunun üzerine Hz. Yahya «bir daha karnımı tıka-basa» doldurma-mak, bundan sonra boynumun borcu olsun» der.

Şeytan da Hz. Yahya'ya «andolsun ki, bundan sonra bende hiç bir müslümana nasihat etmeyeceğim» diye k arşılık verir.

4 — Bu huylardan biri de elbise, ev mobilyada süs düşkünlüğüdür.
Şeytan insanın kalbinde süse düşkünlük olduğunu görünce, bu yol-dan tohum atar ve tohumların yumurtlamasını sağlar. Şeytan böyle şeylere karşı zaafı olan kimseyi durmadan yeni evler yapmaya, yapıların duvar ve tavanlarını türlü türlü geleneklere göre süslemeye ve odaların genişletmeye çağırır, çeşit çeşit kıyafetler ve binek hayvanları ile bezenmeye davet eder ve insanı ömrü boyunca bu çeşit arzuların esiri halinde tutar.

Zaten bu yolda şeytan insanı bir kere kandırdıktan sonra ikinci bir sefer onu ele alması gerekmez, çünkü bu zaafların biri diğerini çeker, kulun ömrü doluncaya kadar bu yolda yürür, nihayet günün birinde şeyta-nın yolunda ve doyumsuz arzuların emrinde iken ölüverir.

Böyle kimselerin akibetinin kötü olmasından korkulur. Allah hepimi-zi korusun!

5 — Bu huylardan biri insanlara umut bağlamaktır.
Sefvan îbni Selim (R.A.) der ki, «bir gün Abdullah İbni Hanzele'ye İblis görünür ve der ki, «ya İbni Hanzele! Sana bir şey öğretmek istiyo-rum» İbni Hanzele «ihtiyacım yok» diye karşılık verir.

Şeytan ona «bir dinle de bak, eğer yararlı ise kabul eder, değilse reddedersin» Ey İbni Hanzele, Allah'dan başka hiç kimseden kesin ürnid bağlayarak bir şey isteme. Kızınca ne hale düştüğünü gör, çünkü öfke-lendiğin zaman seni kolayca ele geçiririm.»

6.— Bu huylardan biri acelecilik ve sebatsızlıktır.

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki: — Acelecilik şeytandan ağır davranmak ise Allah'dandır.» Çünkü insan aceleye kapılınca, şeytan ona, hiç ummadığı taraftan kötülüğünü benimsetir.

Rivayete göre Hz. İsa (A.S.) doğduğu zaman, yandaşları derhal iblise koşup derler ki, «yeryüzünde bütün putların başı eğildi» Şeytan onlara «olan oldu, siz yerinizde kalın» diyerek hemen uçuşa geçer. Yeryüzünün altını üstüne getirir, putların boyun eğmesine sebep olan olayı öğrenemez.

Sonunda Hz. İsa'nın (A.S.) doğduğunu tesbit eder, çevresini bütün meleklerin kuşattığını görür. Bunun üzerine hemen yandaşlarının yanına döner ve onlara şöyle der, «dün gece dünyaya bir peygamber geldi, bu çocuk hariç, hiç bir gebelik ve doğum hadisesi olmamıştır ki, ben yanında bulunmayayım. Bu geceden sonra artık putlara tapılmaz, bundan ümidi-nizi kesin. Bundan sonra ademoğullarına acelecilik ve densizlik yolu ile sokulmaya bakın.»

7 — Bu huylardan biri para ve mal düşkünlüğüdür.

Yiyecek - içecek ile diğer zarurî ihtiyaçların ötesinde kalan bütün varlık, hayvanat ve akabat şeytanın konağıdır.

Sabit ül-Bünananî (R.A.) der ki, «Peygamber'imize (S.A.S.) peygamberlik görevi verildiği zaman İblis şeytanlarına şunu söyledi, «bir şey ol-du, ama nedir bilmiyorum, gidin iyice öğrenin.»

İblis'in adamları her tarafı araştırdılar, fakat ne olduğunu öğrene-meyerek geri döndüler, «bir şey öğrenemedik» dediler. Bunun üzerine İblis «ben size şimdi haber getiririm» diyerek kayboldu.

Bir müddet sonra çıkageldi ve adamlarına «Allah, Hz, Muhammed'i peygamber olarak görevlendirmiştir» dedi.

Bundan sonra İblis adamlarını Peygamber'imizin sahabilerine (Allah onlardan razı olsun) göndermeye başladı, fakat hepsi her seferinde eli boş ve hayal kırıklığı içinde dönüyorlardı, dönüşte sözleri şunlar oluyordu, «hayatımızda bir gün böyle adamlarla karşılaşmadık, tam yanlarına sokuluyoruz, namaza kalkıyorlar, böylece bütün gayretlerimiz boşa çıkıyor.»

Bu sözleri dinleyen İblis adamlarına şöyle dedi. «onları bir müddet kendi hallerine bırakın, Allah'ın izni ile yakında bütün dünyayı fethedeceklerdir, o zaman biz de onlardan istediklerimizi sızdırırız.»

Rivayete göre Hz. İsa (A.S.) bir gün bir taş parçasını yastık edinerek yere yaslanıp bu sırada yanına gelen şeytan,ona «ya İsa! Galiba dünyadan hoşlanıyorsun» der.

Bunun üzerine Hz. İsa (A.S.) taşı başının altından kaldırıp atar ve şeytana «dünya ile birlikte bu da senin olsun» der.

8 — Bu huylardan biri de cimrilik ve yoksul düşme korkusudur.
insanı fakirlere yardım etmekten, sadaka vermekten alıkoyan, biriktirme ve varlık yığma hırsını kışkırtarak neticede acı azaba sürükleyen bu huydur. Pintiliğin afetlerinden biri mal biriktirmek için çarşı -pazar dolaşmaktır. Zaten böyle yerler şeytanların cirit attıkları yerlerdir.

9 — Bu huylardan biri taassub.

Kendi görüşlerine körü körüne bağlanmak, karşı taraftakilere kin beslemek onlara küçümseyen bakışlarla bakmaktır»

Bu tutum, cemiyetin hem iyilerini ve hem de kötülerini birlikte helâka sürükler.

Hasan ül-Basrî der ki, duyduğumuza göre İblis şöyle demiş «Mu-hammed'in ümmetini ayartarak bazı günahlara soktum, fakat Allah'dan af dileyip kusurlarını bağışlatarak belimi kırdılar. Fakat ben onlara öyle günahlar işletiyorum ki, onlar için Allah'dan af dilemezler. Bunlar boş arzu ve heveslere kapılarak burunlarının doğrusuna gitmeye dayanır.»

Şeytan doğru söylüyor. Böyleleri, saplantıları yüzünden günahlara sürüklendiklerini bilmezler ki tevbe etsinler.

10— Bunlardan biri Müslümanlara su-i zânda bulunmaktır.
Bundan hatta kötüleri itham etmekten bile kaçınmak gerekir. Herkesin kusurunu okuyarak, onun bunun hakkında kötü düşünceleri ileri süren kimse gördün mü, bilesin ki, onun, içi pistir ve kendi iç pisliği, dışına sızmaktadır.

Şu halde insan şeytanın içeri girmesini önlemek için kalbinin bu ka-pılarını kapatmalı. Bunlara karşılık Allah'ı zikretmesine yardımcı olmalıdır.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://Www.SivaSDeStani.Com
 
Şeytanın Kalbe Girmek İçin Kullandığı Yollar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Şeytanın Hileleri Hakkında Bir Hâdis
» Hz. Ibrahim Bin Havvas - KALBE DÜSEN NUR
» Namaz Kılmayanlar İçin
» Namaz kılmamak için bir tercih yap
» Hizmet için okul mu başörtüsü mü?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza Gülüm :: İslam-i Konular :: Ab-ı Hayat-
Buraya geçin: