Ravza Gülüm
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İslam'daki kadın özgürlüğünün sembolü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Zehra
Admin
Zehra


Mesaj Sayısı : 724
Kayıt tarihi : 31/10/09
Yaş : 33
Nerden : Almanya

İslam'daki kadın özgürlüğünün sembolü Empty
MesajKonu: İslam'daki kadın özgürlüğünün sembolü   İslam'daki kadın özgürlüğünün sembolü I_icon_minitimeÇarş. Kas. 04, 2009 1:49 pm

SİZ hiç oturduğu deve
üzerinden savaş meydanını idare eden bir kadını duydunuz mu? Mitolojik
kahramanlar hariç, tabii ki hayır. Belki bunun tek istisnası Hz.
Aişe'dir.


Muhteşem ama bir o kadar mütevazı bir hayat. Hesap soran bir
kişilik. Boyun eğmeyen bir karakter. Zulüm karşısında duraksamayan bir
ruh hali. Kim bu diyecek olursanız İslam tarihini inceleyen her
araştırmacının vereceği cevap aynıdır; müminlerin annesi, Hz.
Peygamberin eşi Hz. Aişe (RA).


* * *

Peygamberimizle evlilik yaşı üzerinde haksızca spekülasyonlar
yapılmış, dine saldırı için zemin olarak kullanılmıştır. Peki, bunun
doğrusu nedir?


1400 sene önce nüfus kayıtları çok sağlıklı değildi. Bugün bile
memleketimizin bazı bölgelerinde hálá nüfus kayıtları konusunda
sorunlar vardır. Onun içindir ki asr-ı saadetteki birçok kişinin yaş
tespitinde sakıntı yaşamaktayız. Hz. Aişe de bunlardan birisidir.


Hz. Aişe, vahyin 5. yılında hangi ayetlerin indiğini,
sokaklarda nasıl okunduğunu hatırladığını söyler. Onun bunu hatırlaması
için en azından 10 yaşında olması gerekir.


Nitekim Peygamberimizle nişanlanmadan önce, Mekkeli bir müşrikle nişanlanmıştı. Hz. Ebubekir'in
(RA) İslam'ı kabul etmesi üzerine müşrik olan karşı taraf nişanı atmış
ve evlilik hazırlığını sona erdirmişti. Bir genç kızın nişanlanabilmesi
için kaç yaşında olması gerektiği bellidir.


Ama bu konuda en net bilgi, ablası Hz. Esma ile ilgili sağlam tespitlerdir. Bilindiği gibi Hz. Aişe ile ablası Hz. Esma arasında 10 yaş vardı. Hz. Esma 10 yaş daha büyüktü. Hz. Esma'nın Hicret'in 73. yılında 100 yaşındayken vefat ettiğini biliyoruz. En azından bu tarih kesin. Buna göre Hicret sırasında Hz. Esma 27, Hz. Aişe de 17 yaşındadır. Hz. Aişe, Medine'de evlendiğinde ise yaşı 18 idi.

Hz Aişe, Hz. Peygamberimiz henüz hayatta iken Kuran-ı Kerim'i ezberledi. Urve'nin
ifadesine göre; fıkıh, tıp ve şiir dalında ona ulaşabilecek kimse
yoktu. Hadis ilmine büyük hizmette bulundu. Rivayet ettiği hadis sayısı
"2210" civarındadır ki bu konuda Hz. Peygamber'in yanındaki ve uzağındaki yüz bin sahabiyi geride bırakmıştır.


Peygamberimiz, Hz. Aişe'yi çok sevmiştir. Hz. Enes'in bu konudaki sözü manidardır: İslam tarihinde bildiğimiz ilk aşk, Hz. Peygamber'in Hz. Aişe'ye duyduğu aşktı.

Evlendikten sonra Hz. Aişe, Peygamberimize soracaktır: Bana sevgin nasıl? Peygamberimizin cevabı çok net ve duygulandıran tarzdadır: "(Kör) Düğüm gibi." Aradan yıllar geçer. Hz. Aişe tekrar sorar: Düğüm nasıl? Peygamberimizin cevabı aynı: "İlk günde olduğu gibi."

* * *

Hz. Osman'ın şehadetinden sonra katillerinin bulunmasını ister. Yanında Hz. Talha ve Hz. Zübeyr gibi büyük isimler vardır. Halife Hz. Ali
ise zaman ister. Bir kaos dönemi. İki taraf harekete geçer. Yüzlerce
fitnecinin devrede olduğu fırsat dönemi. Nihayet anlaşmak için harekete
geçenler savaş alanında bulurlar kendilerini.


Savaşta Hz. Ali bir taraf, Hz. Aişe bir taraftır (Cemel-Deve Vakası). Rahatsız edici ama ders verici bir hadise. Hz. Aişe'nin taraftarları mağlup olurlar. (İslam alimlerinin tümüne göre bu olayda haklı olan taraf Hz. Ali'dir.)

Hz. Ali, Hz. Aişe'nin devesinin yanına gelir ve hevdec (deve üzerine konan küçük odacık) içindeki Hz. Aişe ile saygıyla konuşur ve üzüntüsünü ifade eder. Hz. Aişe, ciddi bir koruma içinde Medine'ye gönderilir. Hadise uzun ve çok yönlü. Ama burada işaret etmek isteğimiz nokta, Hz. Aişe'nin devesinin üzerinden savaşı idare ettiği gerçeğidir.

Sonra iç álemine çekilir Hz. Aişe. Bu boyun eğmeyen kadın, kadınları eğitmeye yönelir daha önce de olduğu gibi.

* * *

Bir gün bütün malını satar. 100 bin altın eder. Altınları yere
serer. Medine fakirlerini çağırtır ve avuç avuç dağıtmaya başlar. Yerde
bir tek altın kalmayıncaya kadar. Nihayet iftar vakti geldiğinde
sofrasına kuru ekmek ve zeytinyağı gelecektir.


"Başka yiyecek yok mu?" diye soran gönüllü yardımcısı, sitem edercesine, "Bari bize bir altın bıraksaydın, onunla et alsaydık" der. Hz. Aişe sessizce cevap verecektir: "Hatırlatsaydın kızım. Bırakırdım."

Son anlarıdır. Seni nereye gömelim derler. O kendisi için sakladığı Peygamberimizin yanını Hz. Ömer'e hibe etmiştir. Ama verdiği cevap, kanımızı donduracak kadar manidar ve ders verici mahiyettedir: "Beni
Medine mezarlığına gömün. Zira Peygamberimizin vefatından sonra siyasi
olaylara karıştım. Onun yanına gömülmeyi hak etmiyorum artık."


Evet, Hz. Aişeİslam'daki kadın özgürlüğünün sembolü Nokta. Siz her güzelliği hak etmiştiniz. Ama tevazu ve büyüklüğünüz hep örnek olacaktır. İslam'daki kadın özgürlüğünün sembolü olan Hz. Aişe'ye sonsuz selam olsun.

Nihat Hatipoğlu(Allah razı olsun)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.Ravzadesign.de
 
İslam'daki kadın özgürlüğünün sembolü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kadın ve Tesettür
» MÜMUNE KADIN, HZ.FATIMA(s.a)
» Kur'an ayetleriyle konuşan kadın
» Sümeyye hatun ( r.a) ilk kadın
» Kuran’dan ayetlerle kadın erkek eşitliği

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza Gülüm :: Hanımlara Özel :: İslamda Kadın ve Erkek-
Buraya geçin: