Ravza Gülüm
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Nisa/59---İtaat

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Zehra
Admin
Zehra


Mesaj Sayısı : 724
Kayıt tarihi : 31/10/09
Yaş : 33
Nerden : Almanya

Nisa/59---İtaat Empty
MesajKonu: Nisa/59---İtaat   Nisa/59---İtaat I_icon_minitimePerş. Kas. 05, 2009 11:20 pm

Nisa/59.
Ey iman edenler! ALLAH'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan
ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa
düşerseniz ALLAH'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu ALLAH'a ve
Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem
de netice bakımından daha güzeldir.


Ey iman edenler! ALLAH'a itaat ediniz ve ALLAH'ın elçisine (Hz.
Muhammede) itaat ediniz. Sizden olan emir sahibine (idarecilere) de
itaat ediniz. Dikkat etmek gerekir ki ALLAH ve Resulü hakkında mutlak
itaat açıkça söylendiği halde, emir sahipleri (idareciler) hakkında
buyurulmayıp bunlara itaat etmek Peygambere itaata atfedilmiş ve yalnız
Peygambere itaat etmeye tabi olarak emredilmiş ve bu şekilde tabi olma
altında itaat etmenin hem aynı kuvvetle kayıtsız olarak gerektiği
gösterilmiş, hem de isyan edilen şeyler de bu hükmün dışında
bırakılmıştır. "ALLAH'a isyan hususunda hiç bir mahlukata itaat
edilmez". Aynı şekilde "İyi ve faydalı şeylerde itaat edilir." Şu halde
amirin her emri, memuru sorumluluktan kurtarmaya yetmez. Diyelim ki,
bir memur amirinin emri ile rüşvet alsa veya hırsızlık yapsa
sorumluluktan kurtulamaz. Bu mefhum, amirin kanuna aykırı olan emri
memuru sorumluluktan kurtarmaz, diye de ifade olunur.

Dikkate değer kayıtlardan birisi de müminlere hitap edilerek "sizden"
kaydıdır ki, mânâsı apaçıktır. Müminlerden olmayan idarecilere itaat
etmek dinen vacib kılınmamıştır. Bu hususta itaat değil, varsa bir
anlaşmaya riâyet etmek söz konusu olacaktır. Fakat itaat etmenin vacib
olmamasından mutlaka isyan etmenin gerekli olduğunu anlamaya
kalkışmamalıdır. İtaatin vacib olmaması, isyan etmenin vacib olmasını
gerektirmeyeceğinden itaat mecburiyetinde bulunmamakla, isyan
mecburiyetinde bulunmak arasında fark vardır. İsyan hakkı başka, isyan
etme vazifesi yine başkadır.

Bundan dolayı buradan mümin olmayan bir çevrede (ortamda) bulunan
müminlerin şuna buna karşı isyancı ve ihtilalci bir durumda kabul
edilmemeleri ve belki müminlerin her nerede bulunurlarsa bulunsunlar
ALLAH'a ve Resulüne karşı itaatsizlikten sakınmak ve aynı zamanda
kendilerinden olan idarecilere itaat etmeleri ve tağutlara boyun
eğmemelerinin gerekli olduğunu anlamak gerekir. Bu bakımdan Taberî
tefsirinde de zikredildiği gibi şu hadisler ne kadar önemlidir:

İbnü Zeydin babasından rivâyet ettiği üzere Peygamber (s.a.v.)
Efendimiz buyurmuştur ki: "İtaat, itaat, itaatte imtihan da vardır.
Fakat ALLAH dilemiş olsaydı emretmeyi hep peygamberlere verirdi." Yani
peygamberler mevcut iken bile hükümdarlara emretmeyi nasib etmiştir. Ve
nitekim Yahya aleyhisselâmın öldürülmesine bile hükmetmişlerdir. Aynı
şekilde Ebu Hüreyre'den rivayet olunduğu üzere Hz. Peygamber (s.a.v.)
buyurmuştur: "Benden sonra size bir takım valiler valilik edecek iyi
iyiliği ile velâyet edecek, günahkar da günah işlemekle velâyet edecek;
hakka uygun olan her konuda bunları dinleyin ve itaat edin ve
arkalarında namaz kılın, iyilik yaparlarsa hem sizin, hem onların
lehinedir. Kötülük yaparlarsa sizin lehinize (menfaatinize), onların
zararınadır."

Aynı şekilde Abdullah b. Ömer hazretlerinden rivâyet olunduğu üzere Hz.
Peygamber buyurmuştur ki: "Müslüman olan kişinin itaat etmesi onun
vecibesidir, hoşlandığında da hoşlanmadığında da. Ancak günah işlemesi
emredilmiş olursa başka. Günah işlemeyi emredene itaat yok." Şuara
sûresinde: "O aşırıların emrine uymayın. Onlar yeryüzünde bozgunculuk
yaparlar, ıslah etmezler." (Şuarâ, 26/151-152) âyeti de bu hususu
apaçık ifade ediyor. Ebu's-Suûd, tefsirinde bütün bunları şu şekilde
özetlemiştir. Bunlar raşid halifeler ve onlara uyan ve doğru hareket
eden hakkı emreden idareciler ve adil davranan valilerdir<D>.
Zâlim idarecilere gelince, bunlar ALLAH'a ve Hz. Peygambere atf ile
kendilerine itaat etmenin vacib olmasını hak etmekten uzaktırlar.

Said b. Cübeyr'den rivâyet edildiğine göre bu âyet, Abdullah b. Huzafe
b. Kays dolayısıyla indirilmiştir. O sırada Hz. Peygamber onu bir
müfrezeye komutan olarak göndermişti. Süddi'nin rivâyetine göre de
Resulullah, Halid b. Velid kumandasında bir müfreze göndermişti ki,
içlerinde Ammar b. Yasir de vardı. Gittiler, geceleyin hareket
hedefleri olan kavime yakın bir yere kondular. Onlar da casuslarından
aldıkları bir haber üzerine sabaha kadar kaçtılar. Yalnız içlerinden
bir adam çoluk çocuğuna eşyalarının toplanmasını emretmiş ve kendisi
gece karanlığında yürüyüp Halid'in askerine gelmiş ve Ammar b. Yasir'i
sorup yanına varmış, "Ey Ebu Yakzan! demiş, Ben müslüman oldum diye
şehadet ettim, kavmim ise sizin geldiğinizi işitince kaçtılar, ben
kaldım; benim müslüman olmam yarın bir fayda verir mi, yoksa ben de
kaçayım mı?" diye sormuş, Ammar da, "Hayır kaçma! Sana fayda verir."
demiş. O da kaçmamıştı. Sabahleyin Halid akın etmiş, o adamdan başka
kimseyi bulamamışlar. Onu malı ile beraber tutmuşlar. Ammar, haber
alınca Halid'e gelmiş, "O adamı bırak, çünkü o müslüman oldu ve ben ona
eman verdim." demiş. Halid de, "Sen kim oluyorsun da adam
kurtarıyorsun." diye çıkışmış ve bundan dolayı birbirlerine söz
atmışlar. Nihayet Resulullah'a mahkeme için başvurmuşlar. Hz.
Peygamber, Ammar'ın eman vermesine izin vermiş ve bir daha amire karşı
böyle kendi kendine söz vermemesini de hatırlatmış, bunun üzerine
peygamberin yanında da atışmışlar. Halid, "Ey ALLAH'ın elçisi! Bu burnu
kesik kölenin bana sövmesine müsaade eder misin?" demiş. Resulullah da:
"Ey Halid! Ammar'ı kötüleme, çünkü Ammar'ı kötüleyeni ALLAH kötüler
Ammar'a karşı kin besleyenden ALLAH nefret eder, Ammar'a lanet edene
ALLAH lanet eder." buyurmuş. Ammar da öfke ile kalkmış. Bunun üzerine
Halid, arkasından koşup elbisesinden tutmuş, özür dilemiş, o da razı
olmuştu. İşte âyet bunun üzerine indi, diye nakledilmiştir. Bu iki
rivâyetin çözümüne göre âyet, müfreze komutanları ve askerî işler
sebebiyle inmiş ve fakat itaat meselesini genel olarak esaslı bir
nizama bağlamıştır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.Ravzadesign.de
 
Nisa/59---İtaat
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» nisa süresi 64. ayet peygambere itaat
» Taife i nisa'ya sesleniş

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza Gülüm :: Rehberimiz Kur'ani Kerim :: Tefsir-
Buraya geçin: