Cenab-ı Hak Kehf süresi 25. Ayetinde, 7 uyurlar hakkında şöyle buyurur:
“ONLAR MAĞARALARINDA ÜÇYÜZ SENE KALDILAR VE BUNA DOKUZ YIL DAHA KATTILAR”
Acaba 7 uyurların mağarada kaldıkları süre, neden doğrudan doğruya 309 sene olarak belirtilmemiş ve 9 yıllık bir süre ayrıca ilave edilmiştir?
İlk bakışta bizlere yabancı gelebilen bu anlatış şekli, aslında başlı başına ilmi bir mucize olup, insanlar tarafındankullanılan güneş ve ay yılları (şemşi ve kameri yıllar) arasındaki farkın kusursuz ifadesidir.
Bilindiği gibi güneş yılı, dünyamızın güneş etrafında dönmesinden meydana gelir ve dünyanın belirli bir noktadan ardı ardına iki kere geçmesi arasında kalan 365,242217 güneş günü, bir güneş yılını teşkil eder. Ay yılı ise 354,36768 günden ibarettir ki bu Ay’ın dünya etrafında 12 defa döndüğü müddettir.
Hesaplayacak olursanız, güneş ve ay yılı arasında 10,874537 günlük bir fark vardır. Buna göre 100 güneş senesi, 103 ay senesine tekabul eder.
Eğer 300 güneş senesinin ay senesi olarak karşılığını bulmak istiyorsanız, ayette belirtildiği gibi buna 9 sene daha ilave etmeniz gerekecektir.
İşte size 14 asır öncesinden yansıyan ve modern ilave ışık tutan bir Kur’ân mucizesi daha.