Ravza Gülüm
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 TEVVAB

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Miss-Yigido
Admin
Miss-Yigido


Mesaj Sayısı : 431
Kayıt tarihi : 02/11/09
Yaş : 31
Nerden : HoLLanda / Zaandam

TEVVAB Empty
MesajKonu: TEVVAB   TEVVAB I_icon_minitimeCuma Kas. 06, 2009 1:20 am

TEVVAB

Tevbeleri kabul edip günahları bağışlayan

Ancak tevbe edenler, (kendilerini ve başkalarını) düzeltenler ve (indirileni) açıklayanlar(a gelince); artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim. (Bakara Suresi, 160)

Allâh'ın ayetlerinde de bildirdiği gibi insan 'cahil ve nankör' olarak yaratılmıştır. Her an hata yapmaya, günah işlemeye, zaafa düşmeye açık bir nefse sahiptir. Ayrıca kendisini sürekli olarak Allâh'a isyana sürüklemeye, vesvese vermeye çalışan şeytan gibi bir de düşmanı vardır. Ancak insana sayılan bu olumsuzluklar sebebiyle düşebileceği hataları telafi etmek için bir yol gösterilmiştir: Tevbe etmek.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi insan her an hataya düşebilir, günah işleyebilir veya bir vesveseye kapılabilir. Ancak ne kadar büyük bir hata yaparsa yapsın kendisi için bir dönüş yolu vardır. Allâh samimi olarak tevbe eden kullarının tevbelerini kabul eder ve onları bağışlar. Bu yüzden bir insan geçmişinde ne kadar gafil olursa olsun, umutsuzluğa kapılması doğru olmaz. Allâh Kuran'da şöyle haber verir:

(Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allâh'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allâh, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir. (Zümer Suresi, 53)

Ancak tüm bunların yanında unutulmaması gereken çok önemli bir gerçek vardır:

Allâh'ın (kabulünü) üzerine aldığı tevbe, ancak cehalet nedeniyle kötülük yapanların, sonra hemencecik tevbe edenlerin(kidir). İşte Allâh, böylelerinin tevbelerini kabul eder. Allâh, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır. Tevbe; ne, kötülükleri yapıp-edip de onlardan birine ölüm çatınca: "Ben şimdi gerçekten tevbe ettim" diyenler, ne de kafir olarak ölenler için değil. Böyleleri için acı bir azap hazırlamışızdır. (Nisa Suresi, 17-18)

Yukarıdaki ayetlerde de bildirildiği gibi Allâh, ancak samimi kullarının tevbelerini kabul eder. Çünkü tevbe gerçek bir pişmanlık ve bir daha tekrar etmeme kararı ile bir anlam kazanır. Aksi takdirde tüm yaşamını Allâh'ın emirlerine isyan edip, şeytanın yoluna uyarak geçirmiş birinin ölümle karşılaştığı anda gerçeği fark ettiğinden dolayı tavrını değiştirmesinin anlamı olmayacaktır. Nitekim bu konuda Kuran'da Firavun'un samimiyetsiz tevbesinden şöyle bahsedilmiştir:

Biz, İsrailoğullarını denizden geçirdik; Firavun ve askerleri azgınlıkla ve düşmanlıkla peşlerine düştü. Sular onu boğacak düzeye erişince (Firavun): "İsrailoğullarının kendisine inandığı (ilahtan) başka ilah olmadığına inandım ve ben de Müslümanlardanım" dedi. Şimdi, öyle mi? Oysa sen önceleri isyan etmiştin ve bozgunculuk çıkaranlardandın. (Yunus Suresi, 90-91)

(Savaştan) Geri bırakılan üç (kişiyi) de (bağışladı). Öyle ki, bütün genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmişti, nefisleri de kendilerine dar (sıkıntılı) gelmişti ve O'nun dışında (yine) Allâh'tan başka bir sığınacak olmadığını iyice anladılar. Sonra tevbe etsinler diye onların tevbesini kabul etti. Şüphesiz Allâh, (yalnızca) O, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir. (Tevbe Suresi, 118)

Eğer Allâh'ın sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allâh gerçekten tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı (ne yapardınız)? (Nur Suresi, 10)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://Www.SivaSDeStani.Com
 
TEVVAB
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza Gülüm :: ALLAH-U TEALA :: Esma-ül Hüsna :: Anlamlari-
Buraya geçin: