Ravza Gülüm
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Allah(cc)’ın,Sifatlari

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Tuana-58




Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 02/11/09

Allah(cc)’ın,Sifatlari Empty
MesajKonu: Allah(cc)’ın,Sifatlari   Allah(cc)’ın,Sifatlari I_icon_minitimeÇarş. Kas. 04, 2009 12:00 am

Zâtî Sıfatlar:


Zâtî sıfatlara, Tenzihi ve Selbi sıfatlar da denir.
VÜCUD: Var olmak demektir. Onun varlığı kendinden olup, başka bir varlığa bağlı olmayan bir zâttır. Bütün herşeyi yaratan birisinin var olması gerekir. Bu yüzden Allahü Teala’ya Vâcibü’l-Vücûd denilmiştir. Allah’ın yok olduğunu iddia etmek, onun yarattığı bütün kâinat ve içindekilerin varlıklarını inkâr etmeyi gerektirir. Çünkü herşeyi yaratan ve var eden O’dur.
KIDEM: Allah(cc)’ın varlığının ezeli olması. Onun varlığının başlangıcı yoktur ve varlığı zamana bağlı değildir. Yani önce yok iken sonradan var olmuş değildir. Geçmişe doğru ne kadar gidilirse gidilsin Allah(cc)’ın var olmadığı bir an bile yoktur ve düşünülemez. Zaten zamanı ve mekânı yaratan da O’dur. O Allah(cc) ki zaman kayıtlarından münezzehtir.
BEKA: Allah(cc)’ın varlığının sonu olmaması. Bâkî ve Sonsuz olmasıdır. Onun varlığının başlangıcı olmadığı gibi sonu da yoktur. Herzaman vardı ve hep var olacak. Geleceğe doğru ne kadar gidilirse gidilsin onun yok olduğu veya varlığının sona erdiği hiç bir an olamaz. Başlangıcı olmayan bir varlığın sonunun olmaması gerekir.
MUHALEFETÜN LİL-HAVÂDİS: Allah(cc)’ın sonradan yaratılan hiçbir varlığa benzememesidir. Her ne akla geliyorsa veya düşünülüyorsa o Allah değildir. Çünkü akla gelen ve düşünülen şeyler hep sonradan yaratılmış, yok iken var olmuş şeylerdir.
KIYAM Bİ-NEFSİHÎ: Allah(cc)’ın hiçbir varlığa ihtiyaç duymamasıdır. Allah(cc), hiçbirşeye bağımlı ve muhtaç değildir. Bilakis yaratılan varlıklar ona muhtaçtır.
VAHDANİYET: Allah(cc)’ın bir ve tek olmasıdır. Sıfatlarında, ilahlığında, yaratıcılığında, benzerliğinde ve diğer özelliklerinde eşi/ortağı yoktur.
Subûtî Sıfatlar:


HAYAT: Allah(cc)’ın hayat sahibi olmasıdır. Ayrıca hayatın sahibidir. O her zaman yaşamıştır ve herzaman yaşayacaktır. Onun hayatının başlangıcı ve sonu yoktur.
İLİM: Allah(cc)’ın herşeyi bilmesidir. Kâinatı ve içindekileri ve bizim bilmediğimiz nice şeyleri yaratan bir yaratıcının, herşeyi en ince ayrıntısına kadar bilmesi gerekir. Bu yüzden Allah(cc)’ın ilmi hiçbirşeye sığmaz, çünkü O herşeyin ilmini bilir.
SEMİ: Allah(cc)’ın herşeyi duyması/işitmesidir. Onun işitmesi kulak ile değildir. En uzak yerdeki bir şeyin sesini, fısıltısını duyar. Uzaklığı yakınlığı yaratan da Odur. Ona hiçbirşey uzak değildir.
BASAR: Allah(cc)’ın herşeyi görmesidir. Onun görmesi göz ile değildir. Eğer Onun görmesi göz ile olsaydı, görebilmesi için göze muhtaç olurdu. Oysaki Allah(cc) hiçbirşeye muhtaç değildir. Karanlık ve Aydınlık dahil olmak üzere onun görmesini hiçbirşey engelleyemez. Allahü Tealâ, zifiri karanlık bir yerdeki siyah taşın üzerinde gezen siyah karıncayı bile görür.
İRADE: Allah(cc)’ın herşeyi istediği gibi dileyebilmesidir. Onun dileği sınırlı değildir. Ne isterse onu yapabilir. Bu kâinatta olmuş ve olacak herşey, Allah(cc)’ın dilemesiyle olmuştur. Onun dilediği muhakkak olur ve dilemediği de muhakkak olmaz.
KUDRET: Allah(cc)’ın herşeye gücü yetmesidir. Kâdir olan Allah(cc)’ın dilediğini yerine getirebilecek kuvvet ve kudrete sahiptir.
KELÂM: Allah(cc)’ın ağız, harf, ses vs. gibi hiçbirşeye muhtaç olmadan konuşmasıdır. Allah(cc)’ın kelâmı, onun sözü demektir. Allah(cc) peygamberlerine bildirdiği vahiyler, onlara verdiği ilâhî kitaplar ve gönderdiği ilhamlar onun Kelâm sıfatının neticesidir.
TEKVİN: Allah(cc)’ın yaratmasıdır. O, gördüğümüz görmediğimiz herşeyi yaratandır. Yaratan sadece O’dur. Ondan başka yaratan yoktur. Yaratmak Allah(cc)’a mahsustur. Onun yaratmasına hiçbirşey engel değildir. Ayrıca onun için, göğü yaratmak ile bir sivri sineği yaratmak arasında hiçbir fark yoktur. Allah(cc), iradesi sonucu Kudretiyle Tekvin eder. Başka bir deyişle, dilediği bir şeyi yaratmaya gücü yeter.
Yüce Allah’ın Sıfatlarına Genel Bir Bakış


Vacib-ül Vücud’un ispatı bölümünde getirdiğimiz deliller, aynı zamanda Cenab-ı Hakk’ın bütün kemal sıfatlarına sahip olduğunu ve bütün eksikliklerden münezzeh olduğunu da ispatlıyordu. Şöyle ki; nasıl ki, bilgayr varlığa sahip olan yaratıkların varlığı, bizatihi varlık olan bir yaratıcının varlığını zorunlu kılıyorsa, onların bilgayr varlık kemaline sahip olmaları da, yaratıcının bizatihi o kemallere sahip olduğunun ve vaciplikle çelişen bütün eksikliklerden münezzeh olduğunun delilidir.
Sadr-ül Müteallihin “El-Mebde ve-l Mead” kitabında şöyle yazıyor: “Nasıl ki, varlığı verenin kendisi varlıktan yoksun olamazsa, herhangi bir kemali veren de, kendi zatında o kemalden yoksun olamaz. Zira bir kemali verenin alandan üstün olması zorunlu olmakla birlikte, bir şeyden yoksun olan onu veremez de.
O halde nasıl ki, varlık aleminde varlık açısından diğerlerinden müstağni olup bizatihi varlık olan bir varlığın olması zorunlu ise; -çünkü aksi taktirde bilgayr varlık olan hiçbir şey var olamaz- ilim, ihtiyar, kudret ve hayat gibi varlık kemalleri de böyledir. İlmin var olması için, bizatihi ilim olan ilmin, ihtiyarın var olması için, bizatihi ihtiyar olan ihtiyarın, kudretin var olması için, bizatihi kudret olan kudretin ve hayatın var olması için, bizatihi hayat olan hayatın var olması zorunludur. Çünkü aksi taktirde bunların hiç biri var olamaz.” [34]
O halde her bilgayr ilim sahibinin üstünde bizatihi ilim sahibi olan, her bilgayr kudret sahibinin üstünde bizatihi kudret sahibi olan, her bilgayr görme kabiliyeti olanın üstünde bizatihi gören ve her bilgayr duyma kabiliyeti olanın üstünde bizatihi duyan biri elbette ki vardır.
Sonra hem Vacib-ül Vücud’un tevhidi bölümünde ispatladığımız, Vacib-ül Vücud’un tek olduğu ilkesi gereğince, hem de Vacib-ül Vücud’un sıfatlarından bahsettiğimiz bu bölümde ispatlayacağımız Vacib-ül Vücud’un sıfatlarının zatından ayrı olmasının muhal olduğu ilkesi gereğince, bu kemal sıfatlarının Vacib-ül Vücud’un zatıyla bir olması gerekmektedir.
Ünlü Türk filozofu Farabi’nin söylediği gibi; “Vacib-ül Vücut Hak Teala, baştan başa varlık, baştan başa ilim, baştan başa vücup, baştan başa kudret, baştan başa hayat, kısacası baştan başa bütün kemallerin özüdür ve O’nun sahip olmayacağı bir kemalin farz edilmesi imkansızdır.”[35]
Çünkü aksi taktirde, ya Vacib-ül Vücud’un kemalden yoksun olması veya müteaddit olması, ya da zatının bileşim olması söz konusu olar ki bu, hem Vacib-ül Vücut olmakla çelişmektedir, hem de tevhid delilleri bunu reddetmektedir.
Demek ki, Vacib-ül Vücut Hak Teala bütün kemal sıfatlarına sahip olmakla birlikte, bütün eksikliklerden de münezzehtir.
İslam bilginleri, Cenab-ı Hakk’ın vasıflandığı, ilim ve kudret gibi, pozitif anlam ifade eden kemali sıfatlara “Sıfat-ı Sübuti”, münezzeh olduğu, acizlik ve cahillik gibi, negatif anlam ifade edip eksikliği çağrıştıran sıfatlara da “Sıfat-ı Selbi” ismini vermişlerdir.
O halde Sıfat-ı Sübuti Cenab-ı Hak’ta olan kemal sıfatlara işaret etmekte, Sıfat-ı Selbi ise, Hak Teala’da bulunmaması gereken, eksikliği çağrıştıran sıfatlara işaret etmektedir.
İslam bilginleri, Sübuti Sıfatlar’ın Cenab-ı Hak’ta bulunan güzelliklere işaret etmelerini, Selbi Sıfatlar’ın ise, Cenab-ı Hakk’ın vasıflanmaktan yüce ve münezzeh olduğu eksikliklere işaret etmelerini nazara alarak, Sübuti Sıfatlar’a Cemal Sıfatları, (Güzellik sıfatları) Selbi Sıfatlar’a da Celal Sıfatları (Yücelik sıfatları) ismini de vermişlerdir. Gerçekte İslam bilginleri bu iki ıstılahı Cenab-ı Hak’ın kendisinden almışlardır. Zira Cenab-ı Hak kendini celal ve ikram sahibi olarak nitelemiştir. [36] Böylece Cenab-ı Hak celal sıfatıyla kendisinin bütün eksikliklerden münezzeh olduğuna ve ikram sıfatıyla da kendisinin bütün kemallerle vasıflandığına işaret etmiştir.
Sonra Allah Teala’nın Selbi sıfatları da gerçekte Sübuti sıfatlara dönmektedir. Zira Selbi sıfatlar negatif anlamı ifade ediyorlar. Negatif anlamın olmadığını söylemek, gerçekte onun karşıtı olan pozitif anlamı ispat etmek demektir. Meselâ, “Allah bilgisiz ve aciz değildir” dediğimizde, bunun anlamı Allah’ın alim ve kadir oluşudur. Yoksa Selbi sıfatlar Hak Teala’nın kemal sıfatları dışında kalan başka sıfatlara sahip olduğuna işaret etmemektedir.
Her ne kadar İslam kelamcıları, Allah Teala’nın Sübuti Sıfatları’ndan bahsederken genellikle ilim, kudret, hayat, duymak, görmek, irade, tekellüm ve gani olmak gibi, sekiz ana sıfattan bahsetmeyi ve Selbi Sıfatları’ndan bahsederken de, Allah Teala’nın, cisim, cevher, ilinek, bileşim olmadığı, görülmez olduğu, bir mekanda ve başka bir şeyde kaim olmadığı gibi yedi ana sıfat üzerinde durmayı bir gelenek haline getirmişlerse de, açıktır ki bu, Allah Teala’nın Sübuti ve Selbi sıfatlarının bu zikredilenlerle sınırlı olduğu anlamına gelmemektedir. Zira varlık alemindeki bütün kemallerin menşei olan Hak Teala’nın hiçbir kemalden yoksun olmaması ve vacib-ül vücutlukla çelişen bütün eksikliklerden ise, münezzeh olması gerekmektedir. O halde, ne Cenab-ı Hakk’ın kemali sıfatlarını belli sıfatlarla sınırlandırmak mümkündür, ne de selbi sıfatlarını.

Sonra İslam bilginleri, Tek Teala’nın Sübuti sıfatlarını çeşitli açılardan bölmelere tabi tutmuşlardır. Onlardan en önemlisi, Sübuti Sıfatlar’ın Zati Sıfatlar ve Fiili Sıfatlar olarak iki kısma bölünmesidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Allah(cc)’ın,Sifatlari
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ALLAH C.C Baba" Denilir mi? SAKIN ALLAH'A BABA DEMEYİN
» Allah'a Güvenmek
» Allah
» Allah'ın rahmeti..
» Allah’a İbadette Samimiyet

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza Gülüm :: ALLAH-U TEALA :: Allah(cc) ile ilgii yazılar-
Buraya geçin: