Ravza Gülüm
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ancak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Zehra
Admin
Zehra


Mesaj Sayısı : 724
Kayıt tarihi : 31/10/09
Yaş : 33
Nerden : Almanya

Ancak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir Empty
MesajKonu: Ancak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir   Ancak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir I_icon_minitimeÇarş. Kas. 04, 2009 12:15 am

Ancak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir
Ancak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir

Bize çok değerli bir sermaye verilmiştir. Bu sermaye ömürdür. Ömrün de
kendine göre bir hesabı vardır. Mü'min her an yaşadığı hayatın hesabını
verme şuuruyla yaşar. Bu şuuru her zaman canlı tutan da günde beş defa
davet edildiğimiz namazdır.

Namazın ‘dinimizin direği’ olduğunu Müslümanlar olarak hepimiz
biliyoruz. Ancak, hepimiz namazımızı kılıyor muyuz? Zira, o olmadan
diğer ibadetlerin bir kıymeti olmayacaktır. Namazsız bir adam,
direksiz, sütunsuz bir binaya benzer ve yıkılıp gitmesi, an
meselesidir. Hadislerde geçen bazı müjdeli haberler; mesela,
cömertlerin cennete gideceği haberi, her ne kadar bir müjde olsa da bu,
namaz kılan cömert için geçerlidir. Namazsız bir cömertlik işe yarasa
da, insana cenneti garanti edemez. “Benim kalbim temiz” deyip, o kalbi
veren Allah'ın en çok istediği ibadeti yapmayan insan, sadece kendini
aldatır. Çünkü, kalb ancak Allah'ı anmakla tatmin olur.

Bir kalpte Allah yoksa, o kalb dünya sevgisiyle dolu demektir. Bir
insan namaz kılmıyorsa, kalbinde Allah'a karşı derin bir boşluk var
demektir ve her an, bu insanın inançsızlık (küfür) sathına geçmesi söz
konusudur . Efendimiz buyuruyor ki; "Namaz kılmayanla küfür arasında
sadece bir perde kalmıştır." Belki de bunun için Sahabi, namaz
kılmayana neredeyse Müslüman değil nazarıyla bakıyordu. Allah Resulü,
"Namazı terk eden, Allah'ın huzuruna, Allah ona çok kızmış bir halde
çıkar." buyurmuştu.

Namazsızlar şeytanı sevindiriyorlar

Hazreti Ali (kv) bir gün sabah namazına kalkamaz. O gün akşama kadar
ibadetle meşgul olur. Ertesi gün kendisini, tanımadığı biri namaza
kaldırır. Hazreti Ali ona: "Sen kimsin?" der. Şeytan olduğunu söyler.
Niçin bunu yaptığını sorunca da, "Yine bütün gün Allah'a ibadet etmen,
beni memnun etmezdi" diye cevap verir. Evet, şeytan vazifesini yerine
getiriyor, Hazreti Ali de kendine düşeni yapıyordu. Namaz kılmayanlar,
her gün şeytanı ne kadar sevindiriyorlar, oturup iyiden iyiye
düşünmelidirler!

Namaz, imandan sonra gelen en büyük hakikattir. Allah (cc) Kur’an’ı
Kerim’in pek çok yerinde, imandan hemen sonra namazdan bahseder.
Mü'minleri tarif ederken hep, "iman eden ve salih amel işleyen"
şeklinde tarif eder. Salih amelin başı ise namazdır. Pek çok yerde de,
imandan sonra direk namazı getirir. Daha Bakara Suresi'sinin başında
'gayba iman edenler ve namazı dosdoğru kılanlar' şeklinde, Allah
mü'minleri tarif eder.

Miraca engel ne varsa kurtulmak

Ensardan bir zat hurma bahçesinde namaz kılarken, gözü hurma
salkımlarının gölgesine ilişir ve kendisine geldiğinde kaç rekat namaz
kıldığını unutur. Sonra da Hazreti Osman'a gelerek, "Beni namazda
oyalayan bu bahçeyi Allah yolunda feda etmek istiyorum" der. Hazreti
Osman da bahçeyi elli bin dirheme satarak hazineye aktarır. O bahçe o
tarihten sonra 'elli binlik bahçe' diye anılır. Evet, kuvvetli bir
Allah inancına sahip olan sahabi, kendisini Allah'tan alıkoyan
bahçesini, yine Allah yolunda feda etmeyi hiç zor görmüyordu. Namaz
onların nazarında buydu.

Namaz, mü'minin miracıdır. Namazın muhtevası, insanların çok engin
düşünmelerine vesile olacak kadar geniştir. Namaz kılarken,
derinlemesine bir aşk u şevk içinde Allah'ın huzurunda bulunmanın
şuurunda olmaktan, onu Efendimiz (sallAncak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir Allahu
aleyhi ve sellem)in arkasındaki cemaatten bir fert olarak kıldığını
hissetmeye kadar; doğrudan doğruya kendisini meleklerin safları
arasında görmekten, bir hamlede bizim ufkumuzu açan, Arş'ın örtüsüne
alnını koyuyor gibi onu eda etmeye kadar, geniş bir yelpazede namazı
duyma, hissetme şekilleri vardır.

İnsanın buna muvaffak olmasının ilk şartı, namazı tıpkı bir Mirac veya
Mirac'ın gölgesi gibi bilmesidir. Zira o, sadece yatıp kalkmaktan
ibaret bir hareketler topluluğu değildir. Mü'min için her namaz bir
Mirac vesilesidir. Ve mü'mine düşen de, her namazda farklı farklı
buudlarda bile olsa, Miracını tamamlamaktır.

Namaz, tesbih, ta'zim ve şükürdür

Namaza duran kimse, kendi kusurunu, günahını, küçüklüğünü, Allah'ın
kusurdan, aczden uzak olduğunu ve O'nun büyüklüğünü hatırlayarak
'subhanellah' ve 'Allahuekber' der. Allah'ın sonsuz nimetine karşı
sonsuz şükür gerekir, ‘elhamdulillah’ der. Fakat bu şükür sadece sözle
mümkün değildir. Ancak, insan niyetiyle ve niyetini mümkün olduğunca
amele dökerek bu şükrü yerine getirebilir. Bu da sağlam bir kulluk ve
devamlı ibadetle olur.

Kulluğun en bariz özelliği ve ibadetlerin özü ise namazdır. Namazda
'elhamdülillah' kelimesi bu şükrün dil ile ifadesidir. Allah, Rab'dır.
Rab; besleyen, terbiye eden, büyüten demektir. Allah'ın sonsuz bir
Rububiyeti (Rablığı) vardır. Bu durum, Allah'ın, sonsuza kadar
mahlukatı beslediği, terbiye ettiği manasına gelir.

Bu kadar sonsuz ve büyük bir saltanat, elbette kusurdan, noksandan uzak
olmalıdır. İşte bu manayı ifade eden, namazın içindeki 'subhanAncak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir Allah'
kelimesidir. Yine bu saltanat, acizlikten, küçüklükten, başkasına
muhtaç olmaktan da uzaktır. Öyle olmasaydı nasıl her şeyi çok mükemmel
bir şekilde idare edecek, her şeyin ihtiyacına koşacak, her şeye cevap
verecekti!Ancak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir Nokta

İşte bu manayı ifade eden, yine namazın içindeki, el pençe divan
durarak, bel kırarak, boyun bükerek; rükûlarda, secdelerde, kıyamlarda
söylenen 'Allahuekber' kelimesidir. Yine bu saltanat, yani bu kadar
doyuran, besleyen, terbiye eden, idare eden bir saltanat, elbette
karşılığında bir şükür ister. İşte namazda, her rekatta Fatiha'nın
başında söylenen 'elhamdulillah' kelimesi, iki namaz arasındaki
nimetlere bir nevi şükürdür. Ayrıca, bu manaları teyid eden,
destekleyip kuvvetlendiren bir de namaz sonrası tesbihler vardır. Yani,
Efendimiz (sallAncak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir Allahu
aleyhi ve sellem) tarafından büyük sevabı olduğu ifade edilen, terk
edilmesi ise çok büyük bir boşluk ve kayıp olarak görülen, 33'er defa
söylenen 'subhanAncak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir Allah', 'elhamdulillah' ve 'Allahuekber'lerdir.

Namaz hem çok kolay hem de çok kârlı bir ticarettir

Bediüzzaman Hazretleri'nin “Sözler” adlı kitabında (Dördüncü Söz)
işaret ettiği gibi beş vakit namaz, yirmi dört altın seviyesinde olan
günlük yirmi dört saatin sadece bir saatini alır, fakat ebedi bir
cennet hayatını insana müjdeler. Tüccar, elbette sermayesinin hepsini
harcamaz, bir kısmını yanında tutar, ta ki, ilerde işe yarasın, işini
devam ettirebilsin. Hepsini birden, hem de lüzumsuz bir iş için
harcarsa, neticede ne olacağı belli olur. Lüzumlu bir iş için harcasa
bile dünya hayatı ebedi değilken, ne kadar lüzumlu olabilir! Şimdi,
günlük sermayesinin yirmi üç saatini bu kısa dünya hayatı için harcayıp
da onun bir saatini ebedi hayatı için vermeyen insanın ne kadar zarar
ettiği malumdur.



Evet, namazdaki secde, kulun Allah'a en yakın olduğu andır. Efendimiz
(sav)in ifadesidir bu. Namaz, günde beş defa Allah'a hesap vermenin
adıdır.

Bize çok değerli bir sermaye verilmiştir. Bu sermaye ömürdür. Ömrün de
kendine göre bir hesabı vardır. Mü'min her an yaşadığı hayatın hesabını
verme şuuruyla yaşar. Bu şuuru her zaman canlı tutan da günde beş defa
davet edildiğimiz namazdır.

SABAH VE AKŞAM NAMAZINDAN SONRA…

Allah Resûlü (sallAncak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir Allahu aleyhi ve sellem) buyurdu:
"Kim, sabah ve akşam namazından sonra, henüz yerinden kalkmadan, on defa: ‘Lâ ilâhe illAncak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir Allahu
vahdehu lâ şerike leh. Lehul mulku ve lehul hamdu, yuhyî ve yûmitu ve
huve âlâ kulli şeyîn kadîr’ derse, Allah ona on sevap yazar, on
günahını siler, on da derecesini yükseltir. Bütün gün, istenmeyen her
şeyden korunur, şeytan da ona bir şey yapamaz. Allah’a ortak koşmaktan
başka, hiçbir günahı ona tesir edemez." (Tirmizî)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.Ravzadesign.de
 
Ancak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Namaz ve şeytan
» Bir namaz hikayesi
» Resimlerle 5 vakit Namaz Anlatımı
» Namaz Kılmayanlar İçin
» Namaz İle Yardım İstemek

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza Gülüm :: İslam-i Konular :: Namaz-
Buraya geçin: