Ravza Gülüm
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kadının eşi üzerinde hakları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Zehra
Admin
Zehra


Mesaj Sayısı : 724
Kayıt tarihi : 31/10/09
Yaş : 33
Nerden : Almanya

Kadının eşi üzerinde hakları Empty
MesajKonu: Kadının eşi üzerinde hakları   Kadının eşi üzerinde hakları I_icon_minitimeÇarş. Kas. 04, 2009 1:58 pm

KADININ EŞİ ÜZERİNDE HAKLARI

Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur;

"Ey iman edenler Onlarla (kadınlarınızla)
iyi geçinin Olabilir ki, birşey sizin hosunuza gitmez de Allah onda
birçok hayır takdir etmiş bulunur"

(Nisa; 19)


Zevcenin maddi ihtiyaçlarını karşılamak, maişetini temin etmek erkeğine aittir

Hz Aişe (ra)’den rivayet edilen bir hadis-i şerifte HzPeygamber (asv) şöyle buyurmuştur;

“Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olnınızdır.Ben aileme karşı sizin en hayırlınızım”(ibn-i Mâce, Hâkim)

Peygamber Efendimiz (asv) şöyle buyurmuştur:
"Mü'min bir erkek, mümine bir kadına kızıp darılmasın Eğer onun bir
huyundan hoşlanmazsa, başka, huyundan memnun kalabilir"(Müslim)


iyi niyetli, ülfet edilir insan, kendi zevcesinde hoşuna gidecek nice
meziyetler bulabilir Ayıp aramaya değil, meziyet aramaya bakmalıdır
Marifet iltifata tabidir iltifatsız marifet, zayidir

Kadının, kocasının kendisi ile meşgul olmasını istemesi hakkıdır Bunu
devamlı ister Buna ruhen muhtaçtır Onun için erkek; sevgi, nezaket,
ünsiyet, ikram, ihsan, şefkat ve merhamet gibi güzel islam ahlakını,
hiç esirgemeden ailesine göstermelidir Bunlar ünsiyetin şartlarından,
saadetin anahtarlarındandır


Olur olmaz şeyler için kadına darılmak, konuşmamak islam dininde men edilmiştir
Birbirini garip tecessüslerle, bir konuda aşırı titizlik göstererek
sıkıştırmak üzüntü verir iyilik ve hüsn-ü zan varken kötülüğe, su-i
zana düşmek doğru değildir Hele mürid olmuş bir kişinin edep olarak
iyiliği şeçmesi, seyr-i sülukunda tekamülünü gösterir Huzurunu arttırır
Aile sırları asla dışarıya ifşa edilmez Nitekim Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur;
"Kıyamet gününde Allah nezdinde en kötü bir mevkide bulunan insanlardan
biri de ailenin mahrem münasebetlerini, sırlarını ifşa eden kimsedir”
(Müslim)

Ailenin ilminin, ahlakının, amel-i salihasının yükselmesine çalışmak
adabtandır Sıhhatini, hava almasını, meşru olan eğlenme ve dinlenmesini
temin etmek de yine erkeğe düşen vazife ve adabtandır
Hanımının hizmetlerini takdir etmek, yorgunluğunu giderecek söz
söylemek; seveceği şeyleri almak; onu neşelendirecek işler yapmak; söz
verdiği vakitte gelmek; farz ve sünnet olan hukukuna riayet etmek;
erkeğin kendisi için mübah olsa da ailenin intizarda kalmasına,
beklemesine, merak ve üzülmesine asla meydan vermemek olgun bir
müslüman erkeğin vazifesidir


Kadının erkek üzerindeki hakları


1. Mehir hakkı,

2. Her türlü masraflarının karşılanması. Kadının zengin veya fakir olması bu hakkı açısından fark etmez.

3. Can güvenliğinin sağlanması ve bunun için gerekli, emniyetli bir evin açılması,

4. Gün içinde uygun saatlerde kendisiyle baş başa kalınarak rahatlatıcı sohbetler yapılması, sevgisine karşılık görmesi,

5. Çocuk terbiyesinin gönüllü paylaşımına yardımcı olunması, başardığı işler için takdir ve teşekkür görmesi,

6. Özel hayatında kendisine zaman ayırıp süslenmesine, giyinmesine maddî ve manevî destek verilmesi,

7. İzni olmadan ailenin sorumluluğunu ona bırakıp şehir dışına seyahate çıkmamak,

8. Kadının onayı olmadan cinsel korunma yapılmaması,

9. Dinlenme, gezinme, eğlenme ihtiyaçlarını aile birlikteliğiyle karşılamak

10. Kadının eğitimi yarım kalmışsa tamamlatmak, gerekli güncel bilgilerden uzak tutmamak

11. Becerilerinin geliştirilmesine imkân vermek, bu konuda eğitim almak istediğinde eğitim imkânı tanımak

12. Üzerine aldığı sorumluluklarda ona güvenmek, kararlarına saygılı olmak


Üstünlük takvadadır

İslam, kadını erkeğin altında veya üstünde tutmaz. Erkekle aynı
sorumlulukları kadında taşır. Kadınla erkek birbirini tamamlayan
unsurlar olarak görülür.
Kadının kocası üstündeki hakları
Hanımının güzel huylu olmasını isteyen, önce kendisi güzel huylu
olmalıdır! Kur’an-ı kerimde, insana gelen musibetlerin, günahları
sebebiyle geldiği bildirilmektedir. O halde, dinimizin emir ve
yasaklarına riayet eden, hanımı ile iyi geçinir.

Fudayl bin Iyad hazretleri buyuruyor ki:

(Dine uygun olmayan bir iş yaptığımı, hanımımın huysuzluğundan
anlardım. Hemen o işime tevbe ettiğim zaman, hanımımın huysuzluğu da
giderdi. Böylece tevbemin kabul edildiğini de anlardım.)

Aliyy-ül Havas hazretlerine hanımı küsmüştü. Hanımı, kocasına muhalefet
etmek için ayrı testi, ayrı bardak kullanıyordu. Aliyy-ül Havas
hazretleri, bir gün yanlışlıkla hanımının testisinden su içince, hanımı
hemen testiyi kırmıştı. Hazret, “Testiyi niçin kırdın?” bile dememiş,
hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı.

Osman el-Hattab hazretlerinin komşusu, Nureddin Şuni efendi anlatır:
Bir gece dışarı çıktım eski bir hasıra sarılı birinin dışarıda
yattığını görüp (Sen kimsin, burada niçin yatıyorsun?) dedim. (Komşu
ben Osman el-Hattabım. Oğlumun annesi, beni evden kovduğu için sokağa
çıktım, onun kızgınlığı gidinceye kadar burada yatmaya karar verdim)
dedi.

Huysuz hanım

İbni Ebil Hamayil-i Sevri hazretlerinin hanımı huysuzdu. Kocasına
ağzına geleni söyler, onu rahat bırakmazdı. O mübarek zat da hep
sabrederdi. Yine bir gün hanımının yaptığı huzursuzluktan kurtulmak
için uçarak kaçmıştı. Hanımı arkasından bakıp, (Hele şuna bak, uçup
kaçmakla elimden kurtulacağını sanıyor) diye söylenmişti. Bizim
gibilerin uçması mümkün olmayacağına göre, kaçmak suretiyle kavgadan,
münakaşadan uzak durmaya çalışmalıyız. Haklı olduğumuzu ispata
kalkışmamalıyız!

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Bir mümin, hanımına kızmasın! Kötü huyu varsa, iyi huyu da olur.) [Müslim]

(Kadın, zayıf yaratılışlıdır. Zayıflığını susarak yenin! Evdeki kusurlarını görmemeye çalışın!) [İbni Lal]

(Müslümanların iman yönünden en üstünü, ahlakı en güzel olanı, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranandır.) [Tirmizi]

(Müslümanların en iyisi, en faydalısı, hanımına en iyi, en faydalı
olandır. Sizin aranızda hanımına karşı en iyi, en hayırlı, en faydalı
olan benim.) [Nesai]

(Hanımının ve çocuklarının haklarını ifa etmeyenin namazları, oruçları kabul olmaz.) [Mürşid-ün-nisa]

(Kocası razı oluncaya kadar, kadının namazları ve hiçbir iyiliği kabul olmaz.) [Taberani]

(Namazları kabul olmaz) demek, namaz borcundan kurtulur, fakat namaz
kılmakla meydana gelecek büyük sevaba kavuşamaz demektir. Namazı boşa
gider demek değildir. Bir kadından kocası razı olmazsa, kadın,
günahının cezasını çektikten sonra, Cennete girer. Cennete sadece
kâfirler girmez.
Müslümanın günahı çok olsa da, sonunda mutlaka Cennete girer. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(İyi kadınlar, Allah’a itaat eder ve
kocalarının haklarını gözetir. Kocaları yokken, onların namuslarını ve
mallarını, Allah’ın yardımı ile korurlar.)

[Nisa 34]


Eve gelince hanımına selam verip hatırını sormalı, üzüntü ve sevincine
ortak olmalıdır. Çünkü, o başkalarından ümitsiz ve yalnız kendisine
alışmış bulunan dostu, dert ortağı, kendini neşelendiricisi,
çocuklarının yetiştiricisi ve çeşitli ihtiyaçlarının gidericisidir.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Haksız olarak hanımını dövenin, Kıyamette hasmı ben olurum. Hanımını döven, Allah ve Resulüne asi olur.) [R.Nasıhin]

(Kadınlarınıza eziyet etmeyin! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim]

(Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine bir köle azat etmiş sevabı yazılır.) [R.Nasıhin]

(Hanımı ile iyi geçinip şakalaşanı Allahü teâlâ sever, rızklarını artırır.) [İ.Lâl]

Kadınların çalışması


(Bir kadının; ana, baba ve mahrem akrabası yok ise veya mevcut olup
fakir iseler, kimse buna bakmıyorsa, devlet de yardım etmiyorsa, bu
kadın, kendinin, çocuklarının ve hastalık, ihtiyarlık sebebi ile
çalışamayan fakir ana babasının nafakalarını temin etmek için çalışmak
zorundadır. Erkekle karışık olmayan kadın işlerinde çalışır. Erkek
bulunmayan iş yok ise, sıhhatini, dinini, namusunu, Müslümanlık
haysiyetini ve şerefini koruyacak kadar farz olan nafakayı kazanmak
için, yabancı erkeklerin bulunduğu yerde örtülü olarak çalışması caiz
olur. Bu nafakayı kazanmasında mani olunması, ikrah olur. Böyle
ihtiyaçtan fazla, orada kalması caiz olmaz.

Çalışırken, başını, kollarını açması için zorlarlarsa, açmazsan burada
çalışma derlerse, örtülü olarak çalışacak başka yer bulamayınca,
kolları açık çalışması, İmam-ı Ebu Yusuf kavline göre caiz olur.
Kadının kulaklarından sarkan saçlarını örtmesi farz değildir diyen
âlimler de mevcuttur. Harac olduğu zaman, bu zayıf kavil ile amel etmek
caiz olur. Başında bulunan saçları örtmenin farz olduğu sözbirliği ile
bildirildi ise de, kulaklardan sarkan saçların açılması, zorlanmak
sebebi ile caiz olur.

Böyle zorlanan kadın, her zaman, erkekle karışık olmayan veya örtülü
çalışacak yer aramalıdır. Bulunca, orada çalışması lazım olur.
Saçlarını, kollarını sokakta, gidip gelirken örtmelidir. Müslüman
erkekle evlenince, bunun nafakasını kocası temin etmeye mecburdur.
Zengin olmadığı için, anasına, babasına ve çocuklarına nafaka vermesi
lazım gelmez ise de, kocasının izni ile çalışıp onlara bakması
lazımdır.)

Dinimizde kadın, geçim derdinden, düşüncesinden muaf tutulmuştur. O,
çalışarak, didinerek para kazanmaya mecbur değildir. Her şeyi onun
ayağına getirmek mecburiyeti vardır. Dinimiz ona bu kıymeti vermiştir.

Müslüman kadın ticaret, fen, sanat ve ziraat ile uğraşmaya mecbur değil
ise de, bunlarla meşgul olması, para kazanması günah değildir, kendi
isteği ile çalışabilir.

Yalnız, bunlarla meşgul olurken, haramlardan sakınması şarttır. Haram işleyerek iş yapılamadığı gibi, ibadet de yapılamaz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.Ravzadesign.de
 
Kadının eşi üzerinde hakları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Üzerinde Hac Borcu oLarak öLen KimSe
» Kadının Mahremsiz Haccetmesi Caiz mi?
» İkramdan Kaçan Kadının Akibeti
» Kadının Yaratılışındaki Cazibesinin Gereği Olarak Tesettür

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza Gülüm :: Hanımlara Özel :: İslamda Kadın ve Erkek-
Buraya geçin: