Ravza Gülüm
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Çocuklarda ve Gençlerde Öfke

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Zehra
Admin
Zehra


Mesaj Sayısı : 724
Kayıt tarihi : 31/10/09
Yaş : 33
Nerden : Almanya

Çocuklarda ve Gençlerde Öfke Empty
MesajKonu: Çocuklarda ve Gençlerde Öfke   Çocuklarda ve Gençlerde Öfke I_icon_minitimeÇarş. Kas. 04, 2009 3:28 pm

Toplumun
çekirdeğini oluşturan çocuk ve gençlerdeki öfke, saldırganlık ve şiddet
eğiliminin yaygın olarak görülmesi, mesleki olarak önleme programı
oluşturulmasını da beraberinde getirmektedir. Gerek ailelerden, gerekse
okul tarafından bu sorunlarla ilgili yönlendirmelerle karşılaşmaktayız.


Öfke büyük küçük tüm insanların farklı doz ve sıklıkla hissettiği
doğal, evrensel ve sağlıklı bir duygudur. Dünyaya gözümüzü ağlayarak
açarız. Haykırma, bağırma ile oksijeni ciğerlerimize doldurarak yeni
dünyaya alışmaya başlarız. Çocuklar aile ve çevre faktörlerine bağlı
olarak öfke içeren duygu ve davranışlarını geliştirirler. Bebeklik
döneminde karnı acıkınca, altı temizlenmeyince ağlayarak ihtiyacının
karşılanmasını bekler. Temel güven ve sevginin oluştuğu ilk yıllarda
tatmin edilmeyen çocuk değersiz, sevgisiz kişilik oluşumunun da
adımlarını atar.

Bu dönemde istek ve ihtiyaçlarının anne tarafından sevgi ve şefkatle
karşılanması gereklidir. Sonraki dönemlerde ise artık bağımsızlaşması
kendini gerçekleştirmesine, kendi becerilerini ortaya koymasına olanak
verilmelidir.

Öfke ve şiddetin nedenlerine baktığımızda arzularımızı veya
ihtiyaçlarımızı engelleyen bir olay, nesne veya kişinin olması,
haksızlığa uğrama, fiziksel ceza ve yaralanmalar, tacize uğrama, hayal
kırıklığı, ebeveyne bağımlı olma, tehditlere maruz kalma gibi
faktörlerin ön planda olduğu görülmektedir. Bu olumsuz duygu ve
durumlarda öfke, bir anlamda çevreyle iletişimde kendine göre savunma
oluşturan bir tampon , kendini koruma tepkisi olarak gerçekleşir.
Evin paşası, prensesi konumunda isteklerinin anında yerine getirildiği,
isteklerine hayır dendikten sonra pes edip evet dendiği, aynı duruma
bazen evet bazen hayır dendiği sınırlarının belli olmadığı, kararları
ebeveynin değil artık çocukların aldığı aile içi rollerinin karıştığı
durumlara alışan çocuk, ev dışındaki arkadaş ve okul çevresinde aynı
kabulü bulamayınca kabul ettirme yöntemi olarak öfke ve saldırganlığa
başvurabilmektedir.

ÖFKE VE ŞİDDETİN NEDENLERİ

Aile, okul ve kitle iletişim araçları olarak ve
toplumsal mitler (“Beni çileden çıkarttı.”,”Tepemin tası
attı.”,”sigortam attı.” ) olarak öfkeyi değerlendirdiğimizde,
hazırlayıcı, geliştirici ve besleyici etkilerini görebiliriz.


  • Çocuğun psikolojik ihtiyaçlarının yerine getirilmemesi
  • Çocuğun, ergenin yetiştiği aile, arkadaş, okul çevresinde yaşadığı olumsuz travmatik yaşantılar
  • Sosyo-ekonomik seviyenin düşük olması
  • Ailenin oyun
    sırasında zarar gören çocuğuna “senin elin armut mu topluyor sende
    vursaydın.”, “iyi yapmışsın.” yaklaşımıyla olumsuz davranışı
    pekiştirmesi

  • Saldırganlığın bir erkek özelliği olarak hoş görülmesi, desteklenmesi
  • Otorite figürü
    olarak babanın fiziksel ceza yaklaşımı, çaresizlik ve kısa süreli sonuç
    alma amaçlı annenin fiziksel ceza yaklaşımı veya aile içi şiddet
    uygulanması

  • Anne ya da babanın sorunlarını çözme yöntemini öfke ve saldırgan davranışlarla göstererek model olması
  • Okulda akranları tarafından istismar edilmek (aşağılanma, küçük düşürme, fiziksel taciz, dışlanmak, alay edilmek)
  • Okulda akademik başarı ve ilginin düşük olması
  • Öğretmen tarafından aşağılanma, küçük düşürme, sözlü ya da fiziksel cezalandırmalar
  • Parçalanmış aileler
  • Tutarsız disiplin
  • Nasıl davranacağını bilmeyen eğitimsiz aileler
  • Çocuk ve gençlerin denetim eksikliği
  • Düşük sosyal ilişki
  • Televizyon,
    sinema ve bilgisayar oyunlarındaki öfke ve şiddet unsurlarının kısa ve
    uzun sürede duygu, düşünce, tutum ve davranışlar üzerinde tetikleyici,
    hızlandırıcı ve özendirici etki

Söz konusu etki şu şekillerde gelişir.

  1. Çocuk
    ve ergenler, model alma ve sosyal öğrenme yolu ile izledikleri
    diyalogları, sözleri, tutum ve davranışları taklit eder, öğrenirler.
    Kahramanlarla özdeşerek onlar gibi davranmaya, onlar gibi var olmaya
    çalışırlar.

  2. Öfke, şiddet ve saldırganlığı bir problem çözme yöntemi , kendini ifade etme yolu olarak benimsemeye başlarlar.
  3. Öfke, şiddet
    ve saldırganlığa, ölüme, acıya duyarsızlaşmaya, bağışıklık kazanmaya
    başlarlar. Bu kavram, davranış ve görüntüler normalleşmeye ve kabul
    görmeye başlar. Acı çekenle empati kurma yetileri kaybolmaya başlar.

  4. Kızgınlık, öfke, kin, nefret, intikam duygularını daha yoğun hissetmeye ve yaşamaya ve dışa vurmaya başlarlar.
  5. Dünyayı ve
    yaşamı anlamaya ve öğrenmeye çalıştıkları bu gelişim dönemlerinde,
    iyiler-kötüler, kazananlar-kaybedenler olarak gerçekçi, işlevsel,
    rasyonel olmayan düşünce kalıplarını benimserler.Bu tür yayınların
    süresini arttırdıkça, doğru ve yanlışı, kurgu ile gerçeği, uygun ile
    uygunsuzu, olası ile imkansızı ayırmakta zorlanmaya başlarlar.


    • Araştırmalara göre, çocuk tv kanallarında yayınlanan program ve çizgi filmler saatte ortalama 20 şiddet eylemi içeriyor.
    • Günde 2
      saatten fazla tv seyreden çocukların, evde, okulda, sınıfta ve sosyal
      ortamda daha fazla saldırgan tutum ve davranışlar sergilendiği
      saptanmıştır.

    • 1998-2002
      yıllarında dünya genelinde yapılan çalışmaya göre en çok izlenen
      primetime kuşağında şiddet içeren tv diiz, film ve programlar % 81
      oranında artış sergilemiştir.

    • Tv izleme süreleri arttıkça, gece kabusları, korku, kaygı ve gerginliklerinin de doğru orantılı artmaktadır.
</li>
ÖFKE VE ŞİDDET KENDİNİ NASIL GÖSTERMEKTEDİR?

  • Bağırmak
  • Ağlamak
  • Aşağılamak, küçük düşürmek
  • Küfür etmek, hakaret etmek
  • Konuşmayı reddetmek
  • Kin dolu dedikodu, yalan söylemek
  • Dövmek, saç çekmek, ısırmak,itmek
  • Rahatsız edici şakalar yapmak
  • İsim takmak
  • Sözlü Tehdit etmek
  • Bir eşyayı fırlatıp atmak, tekmelemek
  • Kızdığının eşyalarına zarar vermek
  • Gasp etmek
  • İntihar
ÖFKE VE ŞİDDETİN KONTROLÜ

Öfkeyi kendine ve başkasına zarar vermeden doğru ifade edebilme
becerisine ”öfke kontrolü” denir. Öfke kontrolü duygusal, düşünsel ve
davranışsal önlemlerle aile, okul ve toplumda sağlanabilir.

AİLE ÖNERİLERİ


  • Çocuklara tutarlı ve sürekli ilgi ve sevgi göstermek
  • Çocukların bağımsız ve yeterli olmalarına, kendi becerilerini göstermelerine fırsat vermek ve desteklemek
  • Olumsuz duygu, davranış ile tepki vermemek. Vurmamak, küfür, hakaret, tehdit ile yaklaşmamak.
  • Çocuk, öfkeli davranışlar sergilemediğinde ona ilgi göstermek ve övmek
  • Çocuk, öfke nöbeti geçirmeye başladığında özel ilgi göstermemek. Öncesinde neyle meşgulsek o işe devam etmek
  • Çocuğa net bir
    şekilde öfkeli davranışlarına son vermesi gerektiğini söylemek. Öfkeli
    durumu daha da artmadan dikkatini dağıtmaya veya başka bir alana
    yönlendirmeye çalışmak.

  • Öfke nöbeti geçirdiği sırada çocuğun kendisine veya başkalarına zarar vermeyeceği güvenli bir ortamda tutulmasını sağlamak
  • Çocuğa
    öfkelenmenin doğal bir duygu olduğunu ve buna hakkı olduğunu söylemek.
    Ama bu yüzden konu ile ilgili fikrinin değişmeyeceğini ve öfkesi sona
    erdiğinde onun yanında olunacağını söylemek ve bu konuda kararlı
    durmak.

  • Sorunlarını birlikte tartışmak. Şiddete başvurma ve başvurmama durumlarının sonuçlarını tartışmak
  • Şiddet dışı durum ve ortamlara yönlendirmek
  • Eleştiri, Yargılama, Öğüt ve öneri de bulunmamak
  • Empati geliştirmesini sağlamak
  • Televizyon, film ve bilgisayar oyunlarını sınırlamak
OKUL ÖNERİLERİ

  • Akranlar arasında arabulucuk yapmak
  • Çatışma çözümünü öğretmek
  • Problem çözümünü öğretmek
  • Öfke yönetimini öğretmek
  • Öğretmenlerin sözlü ve fiziksel istismarını engellemek
  • Kişiler arası ilişki ve sosyal beceriyi öğretmek
  • Olumsuz düşünce ve davranışlarını fark ettirmek ve olumlularla yer değiştirmesini sağlamak
Çocuğun
öfkesine boyun eğildiği ve öfkesiyle istekleri yerine geldikçe bu
davranışların sıklığı ve şiddeti devam edecektir. Karşılık verme
hakkını görmek, rahatlama ve boşalma sağladığına dayandırmak özellikle
gençler arasında yaygındır. Onlara öfkenin öfkeyi, şiddetin şiddeti
doğurduğu anlatılmalıdır. Öfke ortaya çıkmadan önce bedenin verdiği
fizyolojik ipuçları vardır. Ateş basması, kalbin hızlı atması, ellerin
yumruk yapması, çenenin kilitlenip, dişlerin sıkılması, titreme,
kaslarda gerginlik gibi bu fiziksel değişimleri fark etmek, öfke üreten
düşünce yerine ilgiyi mutlu eden başka yöne kaydırılmak, zihinsel
olarak imgelendirmek, ilişki becerisi ve düşünceyi yeniden
yapılandırmak için uzman desteğine de başvurularak bireysel ve grup
terapisi alınabilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.Ravzadesign.de
 
Çocuklarda ve Gençlerde Öfke
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kin ve Öfke
» Çocuklarda Küfür ve Küfürün Önlenmesi
» Çocuklarda Namaz Eğitimi Nasıl Yapılmalıdır?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza Gülüm :: Aile Ve Çocuk :: Aile ve Çoçuk-
Buraya geçin: