Ravza Gülüm
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Çocuklarda Namaz Eğitimi Nasıl Yapılmalıdır?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Zehra
Admin
Zehra


Mesaj Sayısı : 724
Kayıt tarihi : 31/10/09
Yaş : 33
Nerden : Almanya

Çocuklarda Namaz Eğitimi Nasıl Yapılmalıdır? Empty
MesajKonu: Çocuklarda Namaz Eğitimi Nasıl Yapılmalıdır?   Çocuklarda Namaz Eğitimi Nasıl Yapılmalıdır? I_icon_minitimeÇarş. Kas. 04, 2009 3:32 pm

Çocuklarda Namaz Eğitimi Nasıl Yapılmalıdır? Islam-egitim

Farz olduğu zaman zor gelmemesi için çocuklarına önceden abdest ve
namazı öğretmeleri ve namaza alıştırmaları anne-babalara emredilmiştir.
Ergenlik öncesinde zaman zaman namaz kılması sağlanarak çocuğun namazın
ciddiyetini kavraması sağlanmalıdır. Hatta ergenliğe yakın dönemde 5
vakit namazı kılmayı bir vazife bilerek başlaması da önemlidir. Aksi
takdirde ergenliğe girer girmez bir çocuğun devamlı surette hiç ara
vermeden 5 vakit namazı kılması ve buna devam etmesi zor olacaktır.
Ergenlik öncesi alıştırılmayan ve bu ciddiyeti kavrayarak hayata
geçirmeyen çocuk ergenlikte 5 vakit namazdan bunalacak ve sıkılacaktır.
Bunun yanında onlara namazda okuyacak kadar Kur’an öğretmek de
gerekmektedir. Bunları sağlamak için küçük yaşlarda başlayan tedrici ve
aşamalı eğitim şarttır.

Peygamberimiz: “Yedi yaşında çocuklarınıza namaz kılmayı öğretiniz. On yaşına bastıklarında da kılmazlarsa dövünüz” (1) buyurmaktadır.
Bu ifadede yedi yaş öncesine dair bir ima söz konusu olmadığı için
çocuğun 0-7 yaş arasında namazla ilgisi ve namaz eğitimi yok mu
sayılacaktır? Hayır, bunu söylemek son derece yanlıştır. Hz.
Peygamber’in namaz eğitimi ve namazla ilgili beyanları genel çerçevede
incelendiğinde görülecektir ki; burada göze çarpmayan ama gerçekte var
olan bir tedrici-aşamalı eğitim söz konusudur. Müslüman bir aile içinde
çocuk, namaz kılanların olduğu bir ortamda yedi yaşına kadar namaz
kılanları görecek, namaz kılanları taklit edecek, namazı soracak, hatta
namaz kılanların tepesine çıkacak ve oynayacaktır. 7-10 dönemi ise
çocuk için yavaş ama biraz daha ciddi bir geçiş dönemi olacak ve namaz
öğretimi planlı olarak yapılarak bu dönem alıştırılma dönemi olarak
değerlendirilecektir. Çocuk, 10 yaşından itibaren ise namaz kılmaya
zorlanacaktır. 10 yaş dönemi ergenlik veya büluğ çağı olarak
algılanabilir. Ergenlik çağına girince de çocuk zaten dinen bir
mükellef ve yetişkin sayılacağı için namaz kılmaya zorlanmalıdır. Ancak
bu zorlamayı tamamen baskı ile değil de namaz kılmayı alışkanlık haline
getirme süreci olarak algılamalıyız.

Çocuğun henüz çok küçük olduğu yaşlarda, hiçbir dua ve Kur’an ayeti
bilmezken sadece davranış olarak yaptığı namaz kılma şekillerini
sempati ve teşvikle karşılamalı, ancak 6-7 yaşlarından sonra abdest
alarak başladığı herhangi bir namazı sonuna kadar tamamlaması
öğretilmelidir. Yine de bu yaşlarda beş vakit namazı muntazam olarak
kılması beklenemez. 6-7 yaşından itibaren çocuğun abdestsiz namaz
kılması, dört rekatlık bir namazın birinci ikinci rekatlarında namazı
bırakması hoş karşılanmamalıdır(2). Peygamber efendimizin 7 yaş
tabirini kullanmasındaki hikmet de bundan dolayıdır.

Acaba peygamber efendimiz niçin namaz kılmaya zorlama dönemi olarak 10 yaş üzerinde ısrar etmiş bu yaşı kullanmıştır?
Yapılan araştırmaların gösterdiğine göre 10 yaş, çocuğun düzenli,
huzurlu dönemi olup dengeli ve uyumlu tavır sergilediği çağdır.
Bedensel açıdan olduğu gibi ruhsal açıdan da olgunlaşan on yaş çocuğu
yetişkinlerle olan ilişkilerinde erişkin olma yolunda başarılı bir
adaydır (3).
7-10 yaş arasında geçen üç yıllık süreç çocuğu namaz disiplinine
alıştırmak için yeterince uzun bir süredir ki bu dönem iyi
değerlendirilir ölçülü bir eğitim verilebilirse namaz alışkanlık haline
getirilebilir. Bu süreç içerisinde abdest alma, namaz kılma, abdesti ve
namazı bozan durumlar gibi temel bilgiler çocuğa öğretilmelidir.

Çocukları namaza alıştırırken bazı kolaylıklar sağlanabilir. İbn
Abbas’ın çocuklara tek secde ile de olsa namaz kılmaya alıştırmaya
tavsiye etmesi, Hz. Hüseyin’in çocuklara namazı cem ederek, yani öğle
ile ikindiyi, akşamla yatsı namazını bir arada kıldırması birer örnek
olabilir (4) .

Namaz kılınan evde yetişen bir çocuk zaten şöyle veya böyle namaz
kılmanın keyfiyeti hakkında bilgi sahibi olacaktır. Bu dönemde çocuğun
bazı yanlışlar yapması mümkündür ki bu durumda kesinlikle çocuğa
kızılmamalı, sert tepkiler verilmemelidir. Peygamberimizin davranışı bu
konuda bize örnek olmalıdır. Peygamberimiz, namaz kılarken torunları
Hasan ve Hüseyin (r.a.) onun sırtına çıksalar bile ses çıkarmayıp
onları beklemek için secdeyi uzatması onlara kızmaması bizim için güzel
bir örnektir.

Bazen evde cemaatle namaz kılınmalı, çocuk isterse onun da katılmasına
imkan verilmelidir. Ancak özellikle 2- 6 yaş arasında namaz kılmaya
zorlanmamalı, kılmaz ise namaz kılmadığı için ayıplama veya yerme
ifadeleri hiç bir şekilde kullanılmamalıdır. Çocuk bu durumda kendi
başına bırakılmamalı eğer namaza iştirak etmediyse nedeni tespit
edilmeye çalışılmalıdır. Acaba çocuk, namaz sure ve dualarını bilmediği
için mi kılmak istemiyor, yoksa daha farklı nedenlerden dolayı bu
ibadetten soğuması mı söz konusu? Bunlar iyice tespit edilmelidir ki
çözüm yolları üretilebilsin.
Hz. Peygamberin namaz ibadetinde namazın sıhhatine halel getirmeyecek
durumlarda gösterdiği müsamaha ve kolaylaştırıcı davranışından mutlaka
haberdar olmalı, namaz eğitimi verirken bu anlayış doğrultusunda
hareket etmeliyiz. Peygamber efendimiz namaz kıldırırken ağlayan çocuk
sesi duysa kısa sure okuyarak namazı bitirir, annenin sıkıntı çekmesini
çocuğun ağlamasını önlemeye çalışırdı (5). Bunun yanında sofra serili
ise önce yemeğin yenmesini tavsiye etmesi de bu hususta örnek olarak
verilebilir. Bundan dolayı çocuk (kendisine namaz farz olmayan) namaz
ve yemek arasında sıkıntıya sokacak derecede bir tercih yapma zorunda
bırakılmamalıdır.

Mesela hafta sonu ailece gezmeye gidildi, eve yorgun bir şekilde
dönüldü. O kadar ki evin 7-8 yaşlarındaki çocuğu yemeğini bile doğru
düzgün yiyemeden olduğu yerde uyuyakaldı. Bu durumda babanın namaz
kılması için çocuğu kaldırması ve zorlamasının bir faydası
olmayacaktır. Bilakis bu tutum istenmeyen sonuçlar ve ters tepki
doğurabilecektir. Yapılması gereken, çocuğa mümkünse namaz kılıp
kılmayacağını sormak, kılamayacak durumdaysa “Ama bir daha bırakmak
olmaz” diyerek onun namazı unutmadan ama zorlamadan nefret ettirmeden
bilinçlenmesini sağlamaktır. Zaten o yaşta çocuğa farz olmadığı için
böyle kritik dönemlerde çocuğa aşırı baskı yapılmamalıdır. Ama çocuk
10-12 yaşlarında ise biraz daha fazla ısrarcı olmalı, veya çocuk biraz
uyuduktan sonra kaldırılarak namaz kılması sağlanmalıdır.

Model ve örnek olma prensibine bağlı olarak abdest alma ve namaz kılma
gibi ibadetler çocukların gördüğü ortamlarda yapılmalıdır. Evin
büyükleri abdestlerini alırken çocuğun kendisini görmesini sağlamalı,
bilhassa namazları çocuğun göreceği yerlerde kılmalı, hatta çok küçük
de olsa “Sen de benimle namaz kılmak ister misin?” diyerek onu namaza
teşvik ederek beraber namaz kılması sağlanmalıdır. Özellikle anne ve
babanın cemaatle namaz kılması bu noktada önemlidir. Cemaatle kılınan
bir namazda anne babanın yanında çocuk tek başına aktivite dışında
kalmak istemeyecek o da mutlaka namaza iştirak edecektir. İşte bu
noktada çocuğun yapacağı yaramazlıkları müsamaha ile karşılamak son
derece önemlidir. Çocuk namaz kılarken üstümüze çıkmışsa indirmeye
çalışmamalı, ona kızmamalı, azarlamamalıdır. Ailece yapılan bu ibadet
çocuğun dünyasında yetişkin bir birey olsa da hiç unutulmayacak, oyun
havasında, o cemaat namazından elde ettiği zevk bir gün kendisini
tekrar o ibadeti yapmaya sevk edecektir.
Çocuklar camiye alıştırılmalı, zaman zaman camiye götürülmeli ancak
bunu yaparken çocuğun hoşuna gidecek bir takım ödüller de verilmelidir.
Her camiye gidişte çocuğa para ve benzeri hediyeler vererek, tamamen
para karşılığı ibadet yapma psikolojisini oluşturmamaya dikkat etmek
gerekir. Bunun için de çocuğun sevdiği şeyleri alırken veya yaparken
namaz saatlerine denk düşürerek camiye götürmelidir. Dönüşte park ve
benzeri çocuğun zevk alacağı yerlere gidilmelidir. Böylece çocuk
gündelik hayatın zevkleriyle ibadeti bütünleştirecektir (6).

Bütün bunların yanında çocuk zaman zaman küçük yaşlardan itibaren
camiye götürülmeli cami ortamı, ibadet havası teneffüs ettirilmelidir.
4-5 yaşlarından önce çocuk yerinde durmayı, oturmayı bilmediği için
cemaat namazlarına götürülmemelidir. Çocuk 4-5 yaşlarına geldiğinde
artık bazı şeyleri algılayabilecek duruma geldiği için cemaat
namazlarına götürülmesi daha uygundur. Nitekim Hz. Peygamber zamanında
çocuklar büyükleriyle beraber Cuma ve bayram namazları gibi namazlara
giderlerdi (7).

Camide çocuklara kızılmaması, çocukların azarlanmaması, camiden
kovulmaması, onlara cami cemaatinin iyi ve güler yüzle davranması
önemlidir. Çocuk herhangi bir şekilde babası veya bir büyüğü ile camiye
gitmek istemezse niye gitmek istemediği tespit edilmeli “Onlara kızan
biri mi var yoksa bir başka olumsuz neden mi?” söz konusu bu durum
tespit edilerek çok geç olmadan çözüm yolları aranmalıdır.

Çocukları namaza alıştırmak için tedrici-aşamalı eğitimin bir örneği
olarak şöyle bir yol takip edilebilir: Okul öncesi dönemde çocuk zaman
zaman anne baba ile beraber namaz kılmalı, okul dönemine başlayınca
doğru şekilde abdest almayı öğrenmiş olması temin edilmelidir. Okul
döneminde ise çocuk aşamalı olarak her sınıfta bir vakit namaz
kıldırılarak her sene bir vakit artırılmak suretiyle namaza
alıştırılabilir. 1. sınıfta günde bir defa namaz kılmaya 2. sınıfta iki
vakit, 3. sınıfta üç vakit olmak üzere çocuk zamanla aşamalı olarak beş
vakit namaz kılmaya alıştırılmış olacaktır.
Yaptıkları iyi davranışların büyükler tarafından onaylaması çocuklar
için önemlidir. Bu sebeple çocuklar, ibadetleri yerine getirdiklerinde
mükafatlandırılmalı, bu konuda ihmalkar davrandıklarında ise uyarılıp
aksaklıkların giderilmesi sağlanmalıdır.

1- Ebu Davud, Salat, 26.
2-Ayhan, Halis, Din Eğitimi ve Öğretimi, s. 169-169
3- Yavuzer, Haluk, Çocuk Psikolojisi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay, İstanbul 1982, s. 45.
4- Özyılmaz, Ömer, Çocukluk ve Gençlik Çağında İslami Eğitim ve Psikolojik Temelleri, Pınar Yayınları, İstanbul 2003, s. 155.
5- Bkz. Müslim, Salat, 191-192.
6-Ayhan, Halis, Din Eğitimi ve Öğretimi, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı (İFAV), İstanbul 1997, s. 169-170.
7- Buhari, İdeyn 16; Cenaiz, 56.

Süleyman Karacelil
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.Ravzadesign.de
 
Çocuklarda Namaz Eğitimi Nasıl Yapılmalıdır?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ailece cemaatle namaz nasıl kılınır ?
» Çocuklarda ve Gençlerde Öfke
» Çocuklarda Küfür ve Küfürün Önlenmesi
» Hz. Mevlana da Namaz
» Namaz ve şeytan

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza Gülüm :: Aile Ve Çocuk :: Aile ve Çoçuk-
Buraya geçin: