"Böylece biz, her Peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. (Bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle başbaşa bırak" (En'am suresi: 112)
Vahyin bu çeşidi, mü'minlerle mücadele etmek, Allah'ın vahyine karşı gelmek içindir.
En'am suresinin ilerleyen ayetlerinden 12'si ise, meseleyi şöyle açıklamaktadır:
"Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkin ederler."
Nefis ve Şeytanın vahyine (sözlerine) muhatap olanlar ve bu vahye itaat edenler, şeytanlara kul olmuşlardır. Allah'tan vahiy alanlar, Allah'ın kulu, şeytandan vahiy alanlar ise şeytana kul olurlar.
Kâf suresinin 16. ayeti ise, insan nefsinin tıpkı şeytan gibi insana vesvese verdiğini ve bu vesvesesinde nefsin vahyi olduğunu bildirir:
"Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız."
Günlük kıldığımız namazlarımızda Fatihadan sonra okuduğumuz Nâs suresinin 1-6. ayetleri de insan ve cin nevinden olanların vesveselerini (vahiylerim) anlatmaktadır.
Rahatlıkla şunu söyleyebiliriz ki, Allah'ımızın vahyinin dışında olan her çeşit vahiy bâtıldır. İsmi fısıltı, vesvese, işaret, gizli konuşma, v.s. gibi ne anlama gelirse gelsin, bunların hepsi vahiydir, ancak batıl ve yanlış olan sözlerdir, kuruntulardır.
Burada önemli olan husus, müslümanm Allah vahyiyle gıdalanmasıdır. Bu vahiy en son Hz. Peygamberimizde noktalanmıştır. Peygamberimize Cebrail aracılığı ile gelen vahyin tamamı Kur'anımızın, kıyamet kopuncaya kadar gelecek insanalara kâfi geleceğini isbatlamıştır.
Allah'ın vahyine (emirlerine, nehiylerine, tavsiyelerine, haberlerine) ihtiyaç duymayanlar veya vahyi inkar edenler, başka vahiylere baş vurmuşlardır. Ve bugün dünya insanının üçte ikisinin gıdalandığı vahiy, bâtıl olan vahiydir. Bâtıl olan, yanlış olan, Kur'an'a ters düşen her çeşit, söz, fikir, makale, açık oturum, panel, medya, sistemler, çalgı, müstehcen ve bâtıl olan şiir, türkü, şarkı, oyun. Evet bunların hepsi vahyin batıl olanını oluşturur ve insanlık bugün bâtıl olan bu vahiyden gıdalanmaktadır.
alıntı