Ravza Gülüm
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ahiret Unutkanlığı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Zehra
Admin
Zehra


Mesaj Sayısı : 724
Kayıt tarihi : 31/10/09
Yaş : 33
Nerden : Almanya

Ahiret Unutkanlığı Empty
MesajKonu: Ahiret Unutkanlığı   Ahiret Unutkanlığı I_icon_minitimeCuma Kas. 06, 2009 12:51 am

Ahiret Unutkanlığı
Ne gariptir şu insanoğlu Dünyaya
dair çok önemli istekleri vardır bitmek tükenmek bilmeyen Para, mal,
mülk, makam, mevki, şöhret ve hepsinin dahası
Nedir önemli olan bizim için?

Hepsine birden sahip olmak mı?
İstediği her şeye sahip olanlar gerçekten çok mu mutludur? Mutmain olur mu, nefis madden ve manen doyar mı?

Yoksa bir avuç toprak mıdır, doyuran insanın gözünü?!
“Minarede ölü var diye bir acı salâ” bizim için hiç okunmayacak mı
zannederiz? Bütün enerjimizi sahip olmaya harcamış, yatırımlarımızı
yalnızca dünyaya yapmışsak, ölümü unutmuşuzdur zaten
Acaba nefesimizin ne zaman tükeneceği

bildirilseydi ne yapardık? Nasıl bir hâleti ruhiye içerisinde olurduk?
Sayılı soluklarımızı hesapsızca kullanabilir miydik? Tüketebilir miydik
dakikalarımızı, “Bu gün Allah için ne yaptın” denileceğini bile bile?
Elbetteki hayır!

Bilseydik eğer dünya hayatının geçiciliğini;
Buruk bir tebessüm olabilirdi belki yüzümüzde, ama kolay kolay çatılmazdı artık kaşlarımız, hemen

sinirlenmezdik, inciten, acıtan kelimeleri, çoktan çıkarmış olurduk
lügatimizden Rabbimizle baş başa kalabilecek ortamlar oluşturmaya
çalışırdık Belki de Halk içinde Hak ile olmak, hayat biçimimiz olurdu
Mevlâna’nın, “Eğer herkesleysen ve

bensizsen hiç kimseyle değilsin/Eğer benimleysen ve hiç kimseyle değilsen herkeslesin” dediği gibi yaşamayı isterdik
Bilseydik eğer;

kâinatı hece hece okumayı isterdik gece gündüz Karanlıktan korkmaz, aydınlıktan rahatsız olmazdık
Bilseydik eğer;

başımızda gölge eden kara bulutlara ah vah etmek yerine, tedbiri elden
bırakmaksızın sabırla yağmurun yağmasını bekler, huzurun nirengisini
yaşardık

Bilseydik eğer;
İbadetlerimizde devamlı olurduk Geciktirmemize neden olan zaruretler önceliklerini yitiriverirlerdi
Bilseydik eğer;

vird olurdu dilimize rengine boyandığımız, aşkına uyandığımız güzel Rabbimizin isimleri
Bilseydik eğer;

günahlarımıza yüreğimizle ağlardık Ebediyete ulaştığımızda huzurunda utanmamak için güzel amellerimizi artırmaya çalışırdık
Bilseydik eğer;

“Yarabbi, bana ilk namazı soracağın için emrolunduğum üzere onu dosdoğru kılmaya çalıştım”
“Yarabbi, bana dünyalık olarak verdiğin emanetleri fazlasıyla emrettiğin yerlere ulaştırdım”

“Yarabbi, kullarının bana olan sevgisi ve muhabbeti beni
değerlendirmende bir ölçü olacak biliyorum Çünkü sen, “Kullarımın
sevdiğini ben de severim” diye buyuruyorsun, ben de bunun için kul

hakkına girmemeye ve Kâbe’yi yapar gibi gönüller yapmaya çalıştım Sonsuz bir sevgiyle yalnızca senin için sevdim” derdik

Senin için severdik Hem bu kâinatta var olan her şeyde senden bir parça
varken incitilmiş olsak bile, haddimize midir bizim senin yarattığını
beğenmemek ve sevmemek

Sen bu dünyayı ve bizleri habibini sevdiğin için yarattın Formülü ne ihtiva eder ki sevgi,

dokunduğu her şey uhrevîleşir, melekleşir, taş gönüllerde güller bitirir Ne kadar güzel bir hissediştir gül alıp gül satmak

Sevgi; insanın yaratılış hamurunda,
Sevgi; bir yetimin başını okşayan peygamberimin dokunuşunda,

Sevgi; ensarın özverisinde,
Sevgi; Hz Ebubekir’in dost yüreğinde,
Sevgi; Bilal-i Habeşî’nin siyah tenine düşen inci tanesi göz yaşlarında,

Sevgi; Veysel Karanî’nin adım adım Rasûl’e yürüyüşünde

Sevgi; Hz Âyşe’nin anam babam sana feda olsun deyişinde,

Sevgi; senin Kelam Kadiminin her harfinde,
Sevgi; ben değil, biz bilincine sahip olmakta
Bilseydik eğer; sevgi ve muhabbetin tadını

sevgisizliklerimizi pişmanlık göz yaşlarıyla yıkardık

Bilseydik eğer unutur muyduk ?
Bize hayatın ve ölümün hakikatlerini unutturan ihtiraslara, tamahlara
binlerce kere ah Ve bu unutkanlığın masiyetlerine binlerce kere af
Bize bizi,
Bize seni

Bize hayatın hakikatlerini,
Bize ahireti unutturma ya Rabbi
Dünya hayatında telafi edilmesi mümkün olan küçük unutkanlıklarla kıyas edilebilir mi "ahiret unutkanlığı"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.Ravzadesign.de
 
Ahiret Unutkanlığı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» AHİRET
» AHİRET KRİZİ'ne Hazırlıklı Ol!
» Ölüm Ve Ahiret Hayatı
» Hazreti Yusuf’un Âhiret İştiyakı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza Gülüm :: İslam-i Konular :: Ölüm-Kıyamet-Ahiret-
Buraya geçin: