Ravza Gülüm
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ölüm Ve Ahiret Hayatı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Zehra
Admin
Zehra


Mesaj Sayısı : 724
Kayıt tarihi : 31/10/09
Yaş : 33
Nerden : Almanya

Ölüm Ve Ahiret Hayatı Empty
MesajKonu: Ölüm Ve Ahiret Hayatı   Ölüm Ve Ahiret Hayatı I_icon_minitimeCuma Kas. 06, 2009 12:49 am

Ölüm Ve Ahiret Hayatı



Bazı insanlar ölümü, insanın
yokoluşu gibi anlarlar. Oysa ölüm, sadece dünya hayatı ile ahiret
hayatı arasında bir geçiş, bir kapı gibidir.

Kapının arkasında, yani ahiret hayatımızda, cennette veya cehennemde
bir yerde olmamız da Allah'ın(c.c), dünyadaki hareketlerimizi
beğenmesine veya beğenmemesine bağlıdır.

Ölüm sadece bir sürenin dolmasıdır. Sınavın bittiğini belirten zilin
çalması ve çıkış kapısının açılması gibi. Allah (c.c) herkese dünyada
ayrı bir sınav süresi vermiştir. Kiminin süresi 30 yılda, kimininki ise
100 yılda bitebilir. Nasıl sizin dünyadaki sınavınızın başlangıcı olan
doğumunuza siz değil Allah (c.c) karar verdiyse, sürenin bitimine de
Allah (c.c) karar vermiştir. Yani kaç yaşında öleceğinizi yalnızca
Allah (c.c) bilir.

Ölümü nasıl karşılamamız gerekir?

Dünyadaki sınavın bitişi demek olan ölüm, iman eden kişiler için bir
sevinç vesilesidir. Süresi dolup da sınavdan çıkan ve başarılı olan bir
insanın ardından üzülmek çok anlamsız olur. İşte bu şekilde ölen bir
insanın ardından üzülmek de aynı şekilde, hatta daha da anlamsızdır.
Ölen kişi çok yakın tanıdığımız ve çok sevdiğimiz biri olabilir. Ancak
iman eden bir insan ölümün kesin bir ayrılık olmadığını, ölen kişinin
sadece dünyadaki imtihanın bittiğini düşünür ve buna göre davranır.
Allah'ın (c.c) isteklerine göre yaşayan Müslümanları Allah'ın (c.c)
ahirette yeniden biraraya getireceğini ve cennetle mükafatlandıracağını
bilir. Bu durumda üzülmek bir yana bu kişi için büyük bir sevinç duyar.


Allah (c.c) bizi dünyadan istediği an çıkartabilir yani dilediği an
canımızı alabilir. İnsanın yapması gereken bu süre dolmadan önce
elinden geleni yapıp Allah'ın (c.c) sevgisini kazanmaya çalışmaktır.

Sonuç olarak aklınızdan çıkarmamanız gereken şudur: Ölüm bir son değil,
bir geçiş kapısıdır. Sonsuza kadar sürecek olan asıl hayat,
ahirettedir. Bizim de her an ahiretteki bu gerçek hayatımıza hazırlık
yapmamız gerekir. Hiç sınavdaki insan orada sonsuza kadar yaşayacakmış
gibi bir çaba içine girer mi? Elbette hayır. Sadece soruları dikkatlice
cevaplayıp sınavdan bir an önce çıkmayı düşünür.

İşte dünya hayatında da insan Allah'ın (c.c) kendisi için hazırladığı
imtihanı en iyi şekilde bitirip Allah'ın (c.c) rızasını ve cenneti
kazanmayı istemelidir.

Her insanın dünyadaki en önemli çabası Allah'ı (c.c) sevmek ve O'nun
rızasını kazanmak için çalışmak olmalıdır. Çünkü sonsuz merhamet sahibi
olan Rabbimiz Kendisine inanan kullarını sevmekte ve her an
korumaktadır. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

Ölüm Ve Ahiret Hayatı Nokta. Doğrusu benim Rabbim, herşeyi gözetleyip-koruyandır." (Hud Suresi, 57)


Ahiret Hayatı

Dünya hayatının geçici kalınan bir yer olduğunu Allah (c.c) Kuran
ayetlerinde bize bildirir ve asıl olanın ahiret yurdu olduğunu haber
verir. Dünyada çeşitli olaylarla denenen ve bir gün ölüm ile karşılaşan
kişi için ahiret hayatı başlar. Bu, sonu olmayan bir yaşamdır. İnsanın
sonsuz hayatı olan ahiret hayatında ruhu yok olmayacaktır. Allah (c.c)
bizim için pek çok nimeti yaratandır. Dünya hayatını da, bize
verdiklerine karşılık olarak bizim neler yaptığımızı görmek için
yaratmıştır. Allah (c.c) , hareketlerimizin iyi ya da kötü olmasına
göre ahirette de bir ödül olarak cenneti veya bir ceza olarak cehennemi
yaratacaktır.

Allah (c.c) ahirette huzuruna gelecek olanların nasıl karşılık göreceğini Kuran'da şöyle bildirmektedir:

Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim bir
kötülükle gelirse, onun mislinden (eşdeğerinden) başkasıyla
cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. (Enam Suresi, 160)

Allah (c.c) insanlara karşı çok merhametlidir. Ödül verirken kat kat,
cömertçe vermektedir. Oysa cezayı hak edenler sadece yaptıkları
kötülüklerin tam karşılığını görürler. Allah (c.c) kimseyi haksızlığa
uğratmaz. İnsanlar arasında adaletsiz davranışlar olabilir. Suçlu biri
dünyada insanları kandırmış ve onları yanıltmış olabilir. Ama suçunun
karşılığını Allah (c.c) ahirette kesinlikle verecektir. Adalet, Allah
(c.c) katında yerini mutlaka bulur. Çünkü Allah (c.c) herşeyi görür,
bilir ve karşılığını ona göre verir.


Cennet ve cehennem

Cennet ve cehennem, insanların ölümlerinden sonraki ahiret hayatlarını
geçirecekleri iki farklı yerdir. Bu yerlerle ilgili gerçekleri biz yine
en doğru şekilde Kuran'dan öğrenebiliriz.

Kuran'dan öğrendiklerimiz doğrultusunda cenneti tanıtmak için şöyle bir
örnek verelim. Çok güzel manzaralı yerlere gitmiş veya filmlerde
hayranlık uyandıran mekanlar görmüşsünüzdür. Hiç ayrılmak istemediğiniz
yerler ya da bitmesini hiç istemediğiniz yiyecekler olmuştur. Cennet
bütün o gördüklerinizden daha güzel, hatta onlarla kıyas edilemeyecek
kadar güzel bir yerdir. Cennetteki yiyecekler dünyadaki hiçbir
yiyecekle kıyaslanamayacak kadar lezzetli ve güzel görünümlüdür.

Dünyadaki bütün güzellikleri yaratan Allah (c.c) ayetlerinde, samimi
iman eden Müslümanlar için ahirette çok daha güzelini hazırladığını
söylemektedir.


Dünyadaki sıkıntılar cennetteki güzellikleri daha iyi anlamamızı sağlar

Dünyada birçok sıkıntı yaşarız. Hasta oluruz, ateşimiz çıkar, kimi
zaman bir yerimiz kırılır, çok üşürüz veya sıcaktan bunalırız. Her gün
daha birçok sıkıntı verici şey başımıza gelebilir. Midemiz
rahatsızlanır, yaşlandıkça cildimiz bozulur, kırışır. Annenizle
babanızın gençlik resimlerine bakın ve şu andaki yüzlerini düşünün,
aradaki farkı daha iyi anlayacaksınız.

Allah (c.c) bu gibi eksiklikleri dünya hayatında özellikle böyle
yaratmıştır. Bunların hiçbiri cennette yoktur. Dünyadaki eksiklikler
düşünüldüğünde cennetin ne kadar büyük bir mükafat olduğu daha iyi
anlaşılmaktadır. Eğer insan ölünce cennete giderse bütün bu
sıkıntılardan kurtulur. Dünyada hoşunuza gitmeyen şeyleri tekrar
düşünün. Sizi rahatsız eden bu şeylerden tek bir tanesi bile cennette
olmayacaktır.

İMAN EDENLER VE SALİH AMELLERDE BULUNANLAR -Kİ BİZ HİÇ KİMSEYE GÜÇ
YETİREMEYECEĞİNDEN FAZLASINI YÜKLEMEYİZ- ONLAR DA CENNETİN HALKIDIRLAR.
ONDA SONSUZ OLARAK KALACAKLARDIR.
(ARAF SURESİ, 42)


Cennet insanın en fazla zevk alacağı, en çok hoşuna gideceği nimetlerle
hazırlanmıştır. Dünyada her insanın yediği içtiği güzel şeylerden çok
daha iyisi ve güzeli, en kusursuzu orada hazırdır. Cennette insan bir
daha hiç üşümez, hasta olmaz, üzülmez, korkmaz, yaşlanmaz. Etrafında
hiç kötü insan olmaz. Çünkü kötüler artık cehennemde, kendi
kötülüklerine layık bir yerdedirler. Cennette ise herkes birbiriyle
güzel sözlerle konuşur. Küfür etmez, sinirlenip bağırmaz, birbirinin
kalbini kırmaz. İlk insan olan Adem Peygamberden bugüne kadar yaşamış
olan, Allah'ın (c.c) , ahlakını beğendiği ve cennete layık gördüğü ne
kadar iyi insan varsa artık hepsi orada arkadaştır.

Allah (c.c) Kuran'da, cennette çok güzel ve büyük köşkler olduğunu,
insanların buralarda büyük bir neşe ve mutluluk içinde yaşadığını,
insanların her istedikleri şeyin gerçekleştiğini haber vermektedir.
Aslında bütün bu anlattıklarımız ve sizin bunları okurken
düşündükleriniz cennetteki güzellikleri anlatmak için çok yetersizdir.
Bunlar insanın bir an düşündüğünde aklına gelen birkaç güzelliktir oysa
cennetteki benzersiz güzellikler hiç bitmez.


İMAN EDİP SALİH AMELLERDE BULUNANLAR; ONLARI, İÇİNDE EBEDİ KALICILAR
OLARAK, ALTINDAN IRMAKLAR AKAN CENNETİN YÜKSEK KÖŞKLERİNE MUHAKKAK
YERLEŞTİRECEĞİZ. (SALİH) AMELLERDE BULUNANLARIN ECRİ NE GÜZELDİR.
(ANKEBUT SURESİ, 58)


Allah (c.c)bir ayetinde, insanın isteyeceği herşeyin ve daha fazlasının
da cennette verileceğini haber vermiştir. Canınızın isteyebileceği bir
şey düşünün ya da gitmek istediğiniz bir yeri. Cennette bütün bu
istedikleriniz Allah'ın (c.c) izniyle bir anda olacaktır. Allah (c.c)
bir ayette cennetten şöyle bahsetmektedir:

… Orada nefislerinizin arzuladığı herşey sizindir ve istediğiniz herşey de sizindir." (Fussilet Suresi, 31)

Kuran'da cennetteki sonsuz güzellikleri anlatan ayetlerden birkaçı şöyledir:

Takva sahiplerine va'dedilen cennetin misali (şudur): İçinde bozulmayan
sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenler için lezzet
veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır ve orda onlar
için meyvelerin her türlüsünden ve Rablerinden bir mağfiret vardırÖlüm Ve Ahiret Hayatı Nokta. (Muhammed Suresi, 15)

İman edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedi kalıcılar
olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak
yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.
(Ankebut Suresi, 58)

Ölüm Ve Ahiret Hayatı Nokta.ORADA NEFİSLERİNİZİN ARZU ETTİĞİ HERŞEY SİZİNDİR VE İSTEDİĞİNİZ HERŞEY DE SİZİNDİR.
(FUSSİLET SURESİ, 31)


Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından
bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri
ipek(ten)dir. (Fatır Suresi, 33)

Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, 'sevinç ve mutluluk dolu' bir
meşguliyet içindedirler. Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar
üzerinde yaslanmışlardır. Orada taptaze-meyveler onların ve istek
duydukları herşey onlarındır. (Yasin Suresi, 55-57)

Yüklü dalları bükülmüş kiraz (ağaçları),

Üstüste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları,

Yayılıp-uzanmış gölgeler,

Durmaksızın akan su(lar);

Ve (daha) birçok meyveler arasında,

Kesilip-eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler).

Yükseklere-kurulmuş döşekler (sedirler). (Vakıa Suresi, 28-34)

Allah (c.c) cennete girmeye layık olan insanların sonsuza kadar orada
kalacaklarını da ayetlerinde bildirmektedir. Bir ayette şöyle
buyrulmaktadır:

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki Biz hiç kimseye güç
yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz- onlar da cennetin halkıdırlar.
Onda sonsuz olarak kalacaklardır. (Araf Suresi, 42)

Cennetteki en büyük nimet ise, elbette Rabbimizin sevgisini kazanmış
olmaktır. Bunu bilmek ve hissetmek, insanın yaşayabileceği en büyük
sevinç ve huzurdur.


YÜKLÜ DALLARI BÜKÜLMÜŞ KİRAZ (AĞAÇLARI), ÜSTÜSTE DİZİLİ MEYVELERİ
SARKMIŞ MUZ AĞAÇLARI, YAYILIP-UZANMIŞ GÖLGELER, DURMAKSIZIN AKAN
SU(LAR); VE (DAHA) BİRÇOK MEYVELER ARASINDA, KESİLİP-EKSİLMEYEN VE
YASAKLANMAYAN (MEYVELER)Ölüm Ve Ahiret Hayatı Nokta.
(VAKIA SURESİ, 28-34)



Cehennemdeki azap sonsuza kadar devam edecektir

Allah'a (c.c) isyan eden, onu tanımayan insanlar da yaptıkları herşey
için bir karşılık göreceklerdir. Dünyada iken Allah'ı (c.c)
tanımadıkları, herşeyi O'nun yarattığını kabul etmedikleri, büyüklük
taslayıp Allah'ın (c.c) emrettiği ibadetleri yapmadıkları ve dünyada
adeta isyan çıkardıkları için, ölünce de buna göre karşılık
göreceklerdir.

Bazı insanlar bu dünyada birçok suç işlerler. Kimsenin onları görmediği
durumlarda, zaman zaman cezasız da kalabilirler. Ama bu insanlar
yaptıkları ne kadar gizli olursa olsun Allah'ın (c.c) onları her an
gördüğünün, içlerinden geçeni de bildiğinin farkında değillerdir.

Herkes yaptığı iyi veya kötü şeylerin karşılığını mutlaka alacaktır.
Asıl cezayı veya ödülü ahirette Allah (c.c) verecektir. Allah (c.c)
sonsuz adalet sahibidir ve Kuran ayetlerinde yapılan en küçük bir
iyiliğin bile karşılığını kat kat vereceğini müjdelemiştir. İnsanlar
pişman olup bağışlanma dilerlerse onları affedeceğini de söylemiştir.
Buna rağmen Allah'a (c.c) iman etmeyen, Kuran'da bildirilen emirleri
yerine getirmeyen, sadece dünya hayatında yaşayacağını, sonrasında bir
hayat olmadığını düşünen insanları da Allah (c.c) cehennem ile
korkutmuştur.

Allah'a (c.c) isyan eden suçlu ve günahkarların yaptıklarının karşılığıdır cehennem.

Allah (c.c) bu kişilerin durumunu Kuran'da şöyle açıklamıştır:

Onlar, dinlerini bir eğlence ve oyun (konusu) edinmişlerdi ve dünya
hayatı onları aldatmıştı. Onlar, bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları
ve bizim ayetlerimizi 'yok sayarak tanımadıkları' gibi, Biz de bugün
onları unutacağız. (Araf Suresi, 51)

Cehennemde, dünyada yaşanan sıkıntılardan ve acılardan çok daha fazlası
vardır. Pislik, korku, acı ve mutsuzluk dolu bir yerdir cehennem. Oraya
giden insanlar, cehennemden çıkmak için Allah'a (c.c) dua ederler ama
artık dua etmekte ve pişman olmakta geç kalmışlardır. Daha önce size
Firavun'un geçersiz pişmanlığından söz etmiştik. O da boğulacağı sırada
başına gelecekleri anlamıştı. Ama o andaki pişmanlığı fayda etmemişti.
İşte Allah (c.c) insana ölüm anına kadar fırsat verir. Öldükten ve
ahirette yaşamaya başladıktan sonra ise pişman olmanın hiçbir anlamı
kalmamaktadır.

Cehennemlikler orada yiyecek hiçbir şey bulamazlar. Başlarındaki
cehennem bekçilerinden yiyecek istediklerinde onlara darı dikeni, kan
ve irin verilir. Su içmek istediklerinde ise kaynar su verilir. Sürekli
aşağılanırlar, sürekli derileri yanar, her yerde ateş vardır, dar ve
sıkışık yerlerde hapsedilirler. Üstelik bu çok sıkıntılı yaşam sonsuza
kadar bitmeyecektir.

Pek çok insan cehennemde belli bir süre kalıp, yaptıklarının cezasını
çektikten sonra cennete gideceğine inanır. Ancak bu kişiler sadece
kendi kendilerini kandırmaktadır. Çünkü Kuran'daki cehennem ile ilgili
ayetlere baktığımızda, cehenneme bir kere giren bir insan için hiçbir
kurtuluş yolunun olmadığını görürüz. Allah'a (c.c) iman etmemesi ve
dünyada yaptığı kötülüklere karşılık olarak cehennemi hak eden kişiler
burada sonsuza kadar kalacaklardır. Allah (c.c) bu gerçeği ayetlerinde
şöyle haber vermiştir:

"Kapıları kilitlenmiş" bir ateş onların üzerinedir. (Beled Suresi, 20)

Bu, onların: "Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak"
demelerindendir. Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini
yanılgıya düşürmüştür. (Al-i İmran Suresi, 24)

Oysa hatalarını, günahlarını fark eden her insanın, hayattayken
yaptıklarından pişman olması ve Allah'tan (c.c) dua ile bağışlanma
dilemesi gerekir. Kuran'da Allah (c.c) bize samimi bir pişmanlık
olursa, her türlü günahı affedeceğini bildirmektedir. Bu konuyla ilgili
ayet şöyledir:

(Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde (kendi zararlarına) olmak
üzere ölçüyü taşıran (günah işleyen) kullarım. Allah'ın (c.c)
rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah (c.c), bütün günahları
bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir." (Zümer Suresi, 53)

Ahirette sonsuz bir pişmanlık yaşamamak ve cehennemin bitmeyecek
azabından kurtulmak için, geç olmadan insanın hatalarını görmesi ve
Rabbimize tevbe etmesi bu yüzden çok önemlidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.Ravzadesign.de
 
Ölüm Ve Ahiret Hayatı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» AHİRET
» Ahiret Unutkanlığı
» ÖLÜM!
» AHİRET KRİZİ'ne Hazırlıklı Ol!
» Hayat Ve Ölüm

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ravza Gülüm :: İslam-i Konular :: Ölüm-Kıyamet-Ahiret-
Buraya geçin: