Zehra Admin
Mesaj Sayısı : 724 Kayıt tarihi : 31/10/09 Yaş : 33 Nerden : Almanya
| Konu: Ahir Zamandan Asr-ı Saadete... C.tesi Kas. 07, 2009 2:43 am | |
| AHİR ZAMANDAN ASR-I SAADETE Değerli peygamber dostları, peygamberi kendi nefislerinden önce tutan dostlar.
Siz de özlüyorsunuz değil mi o günleri? Hasretsiniz biliyorum cennet günlerinin dünyadaki haline. O (s.a.v.), yeter ki ümmetinin arasında olsun, işte o zaman cehennem dahi olsa bulunduğumuz yer, Firdevslere dönmez mi içinde bulunduğumuz haller?
Ya Resul, bu aciz ümmetin Sana yakarmaktan başka bir çare bulamıyor! Dünya denen fani hayatın ömrü azalıyor besbelli; bir o kadar da daraltıyor, bunaltıyor kendiyle bizleri. Hz. Ebubekir’in vardı senin. Ömrünü sana adayan. “Sıdık” dedin ona. Ümmetin seni unuttu, vefasına sadık kalamadı. Bizler Ebubekir olamadık Sana! Hâlbuki Sen ne kadar vefalıydın. Öyle ki diğer adındı vefa. “Muhammed-ül Emin” demişlerdi Sana, davana inanmasalar da!
Ya siz peygamber dostları. Peygamber bu zamandan haber verince size, çok mu acırdınız halimize? “İnsanlar bu güzelliklerden nasıl sapar?” diye. Evet, çok ağır şartlar altında kazanıldı bu güzellikler. Lakin bu zamanın insanları o güzellikleri kazanmanın sancısını çekmediği için İslam’ın ne demek olduğunu bilmiyorlar, bilmek istemiyorlar. Kendilerine apaçık bir düşman olan nefislerinin yolunda gitmeyi tercih ediyorlar. İbadeti hep erteliyorlar. Yarın ölmeyeceklerinin senedi varmış gibi ellerinde. İnsanlara yapılan zulüm, haksızlık hat safhada. Sana sesleniyorum Ya Ömer! Dünya bu halde iken bile adalet sağlanabilir mi yine? Kalpleri mühürlenmiş insanlardan adalet beklenebilir mi?
Ey hayâsıyla ahir zamanı utandıran Osman! Bizlerde hayâ kalmamış olsa da edebinin yüksekliğini öğrenince yüzümüz kızarabiliyor nihayetinde. Utanıyoruz, artık utanamaz olduğumuzdan. Herkes bildiği halde cahil artık. Nefsimizin tembelliği, miskinliği cehalete kenetlenmiş durumda bizi. Unutmakta ısrar ediyoruz. Unutkan olmasak da sizi, yaşantınızı, Resul sevginizi ve ubudiyet özleminizi.
Ey İslam’ı bize miras bırakan Asr-ı Saadet! Bu mirasa sahip kalamadığımız için evvela Efendimiz (s.a.v.)’e sonra onun güzide ashabına özürlerimizi sen ilet.
Günümüzde teknoloji gelişti belki, hayat çok kolaylaştı ama yine de samimiyet olmadığı için insanlar hala huzur bulamadı. Ey Rabbimiz! Onlara verdiğin güzelliklerden bizleri de nasiplendir. Asr-ı Saadet’in nimeti olarak onlara nasip ettiğin ihsan ve sadakati bizlere de ver. Efendimizin hane-i saadetinde yapılan dua ve niyazlara bizleri de ortak eyle.
Ey Allah’ın hitabına mazhar olan kutlu insan! Asr-ı Saadet’le bize getirdiğin uhuvvet duygusunu ve muhabbeti biz çağımızda oturtamadık belki; Sana layık bir ümmet de olamadık. Ama yine de Rabbimizin sonsuz rahmetine ve senin ve senin engin hoşgörüne güveniyoruz. Zamanda yolculuk yapmak mümkün olsaydı Senin var olduğun döneme gelebilmek için her şeyimizi verirdik. Ne yazık ki bu mümkün değil. İnş mahşerde Seni görürüz ve yüzümüz kızarmaz Sana bakarken. Ve inş biz de şefaatine nail oluruz.
| |
|